Mesajı Okuyun
Old 19-10-2019, 16:52   #6
Av. Rumeysa Korkmaz

 
Varsayılan

Merhabalar, öncelikle dava iş mahkemelerinde açılmalıdır. ikincisi emsal dosyalarda ve bizzat takip ettiğimiz dosyalarda davalar yalnızca takip alacaklısı şirket yetkilisine açılmıştır, kararlar da bu şekilde kurulmuştur. bu hususta mahkemece ticaret sicile yazılmaktadır. yine mersis ve ticaret sicil gazetesi kayıtları da delil olarak tarafınızca sunulabilir.

Meslektaşım yardımcı olması amaçlı birkaç emsal sunuyorum:
Yargıtay 9.HD.'nin 2012/23654 E. 2014/24454 K.sayılı ilamında "...Her ne kadar mahkemece, davalı ile davacı arasında hizmet ilişkisinin bulunmadığı, davalının davacının işvereni olmadığı, davacının çalıştığı K... Tic. Ltd. Şti.'nin senette lehtar veya ciranta olmadığı, davalının K... Tic. Ltd. Şti.'de davacı gibi çalışan düz bir işçi olduğu, davaya bakma görevinin iş mahkemesine ait olmadığı, görevli mahkemenin davanın değerine göre sulh hukuk mahkemesi olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmişse de davacının ileri sürdüğü gibi K... Tic. Ltd. Şti.'de uluslararası tır şoförü olarak çalıştığının sabit olması, davacı tanığının beyanları, davalı tanığının "... davalı T. davacının çalıştığı şirkette çalışan düz bir işçidir..." şeklindeki beyanı, uygulamada uluslararası tır şoförlerinden işe girerken ileride oluşması muhtemel zararlara karşı işveren tarafından teminat senedi alınması uygulamasının bilinen bir durum olduğu hususları ve tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirildiğinde, davaya konu senedin davacıdan işe girerken işveren tarafından teminat senedi olarak alındığının şüpheye yer bırakmayacak şekilde sabit olduğu, senette lehtar olarak şirketin değil de şirkette çalışan bir işçinin gösterilmesinin senet metninin sonradan doldurulması ihtimali karşısında senedin işveren tarafından alındığı gerçeğini değiştirmeyeceği, davacı ile davacının çalıştığı şirket arasında hizmet ilişkisi olduğu konusunda uyuşmazlık bulunmadığı, bu nedenle davaya bakma görevinin iş mahkemesine ait olduğu anlaşılmıştır. Mahkemece, varsa tarafların diğer delilleri toplanarak, gerekirse bilirkişi raporu aldırılarak işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken hatalı bir değerlendirme ile yazılı şekilde görevsizlik kararı verilmesi bozmayı gerektirmiştir."

Yargıtay 9. HD. 2010/26372 E.-2010/25388 K. Sayılı ilamında;"...Dosya içeriğine göre, davalının, dava dışı işverenin ortağı, yöneticisi ve imza yetkilisi olduğu anlaşılmaktadır. Ekonomik yönden zayıf olan bir işçinin, işveren olarak gördüğü şirket ortağı ve yöneticisi ile 40.000 $ bedelli alacak verecek ilişkisine girmesi ve senet vermesi hayatın olağan akışına uygun değildir. Davacının çalıştığı iş kolunda, işçilerden işe girerken teminat senedi alınması uygulamasına sıkça rastlandığı gibi, davacı tanığı da bu hususu doğrulamaktadır. Davacı, iş sözleşmesinin feshi üzerine tazminat ve alacaklarının tahsili için dava açtıktan sonra, davalı, dava konusu senede dayanarak icra takibine girişmiştir. Diğer yandan, davalı tır aracına ortaklık ilişkisini ve elden alındığı savunulan paraların karşılığı olduğu savunmasını ispatlayamamıştır. Buna göre, dava konusu senette alacaklı gözüken davalı şahıs ile işveren olan dava dışı şirket arasındaki organik bağ da dikkate alınarak, uyuşmazlığın iş sözleşmesinden kaynaklandığı kabul edilerek, davanın esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde görevsizlik kararı verilmesi hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir."diyerek senet lehdarı davalının sıfatının işveren olmasa da ilgili senedin iş ilişkisi çerçevesinde alındığını belirterek iş mahkemelerini görevli görmüştür.

Yargıtay HGK'nun 2013/9-1038 E. 2014/327 K.sayılı ve 19/03/2014 tarihli kararında;"Somut olayda, SSK hizmet cetveline göre davalı A. B.'ın, dava dışı ... Toptan Akaryakıt Ltd Şti 'de çalışması bulunmaktadır. Bu nedene davacının yaptığı işin niteliği; dava dışı ... Toptan Akaryakıt Ltd. Şti'nin davacı ile davalının işvereni olması nedeniyle, takibe konu senedin, işçi ile işveren arasında iş akdinden kaynaklandığının kabulü ile uyuşmazlığın iş mahkemesinde değerlendirilmesi gerekmekte olup, mahkemece işin esası incelenerek, sonucuna göre bir hüküm kurulması gerekirken, görevsizlik kararı verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir."diyerek ,işçiden alınan senette lehtar olarak başka bir işçinin gösterilmiş olması halim de de senedin iş ilişkisinden dolayı alındığı kabul ederek iş mahkemelerini görevli görmüştür.