Mesajı Okuyun
Old 12-01-2011, 13:19   #24
Av.Cengiz Aladağ

 
Varsayılan

Bir soru/yanıt ilişkisinin hukuksal danışma sayılabilmesi için yalnızca soruya yanıt verilmesi yeterli değildir.
- Danışan, danışılanın avukat olduğunu bilmelidir. (Oysa THS'de birçok üye gerçek adını değil, bir rumuz kullanmaktadır. Gerçek ad gibi görünen rumuzların da gerçeği yansıtmayabileceği daha önce http://www.turkhukuksitesi.com/showthread.php?t=36430 adresindeki "THS Üye isimlerine Av. ünvanı kullanmak" başlıklı konuda açıklanmıştı. Hatta şunu da söyleyebiliriz: THS'de "Av.Cengiz Aladağ" üye adı ile soruya yanıt veren kişinin gerçekten Yalova Barosu'na kayıtlı Av.Cengiz Aladağ olup olmadığını soru soranlar bilemez. )
- Danışan ile danışılan arasında (avukatın işi kabulü anında) vekalet ilişkisi kurulur. (Oysa THS'deki soru/yanıtlarda böyle bir ilişkiden sözetmek mümkün değildir.)
- Danışma hizmetinde danışılan tüm verilere göre hukuki görüşünü beyan eder. (Oysa THS'de soru sorandan yeni bilgiler istemiş olsak bile, belgeleri görmeden ve birçok ayrıntıyı bilmeden genel bilgiler verilmekte; sorun, hukuksal açıdan çözülmemektedir.)
- Danışılanın sorumluluğu vardır. (Oysa THS'de verilen yanıtlardan dolayı, yanıt verenin soru sorana karşı hiçbir sorumluluğu yoktur.)
- Danışılan, meslek sırrı ile bağlıdır. (Oysa THS'de soruya yanıt verenlerin böyle bir yükümlülüğü yoktur.)

Artık konuya dönebilir ve "Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nde yer verilmeyen telefon, e-posta, MSN gibi araçlarla verilecek online danışma hizmetine 19. madde uyarınca hangi ücretin uygulanması gerektiği" konusunda [b]hukuki danışma niteliğinde olmayan[b] görüşlerinizi öğrenebilir miyim?

Not: Avukat üyelerimizin bazı sorularının, müvekkillerinin kimliğinin/olayın ya da davanın ortaya çıkabileceği kadar çok ayrıntı içermesi ve meslek sırrına aykırı davranılması konularındaki eleştirilere katılıyorum. Ancak burada da sorun ve sorumluluk THS'de değil, soruyu sorandadır.