Alıntı: Yazan Av.Suat Ergin Mesleğin henüz başındayken askeri birlikte sivil memur olarak çalışan ağabeyim sayesinde bir kaç tane askeri ceza davası gelmişti. Davalar Ege Ordu Komutanlığı ve Güney Deniz Saha Komutanlığı Askeri Mahkemelerindeydi. İddia olunan suçlar basit olmasına rağmen dosyalar en ince ayrıntısına kadar incelenmekte, savunma makamına sınırsız konuşma hakkı verilmekteydi. İlk davam, askeri benzin çalmak ile ilgiliydi. Müvekkil özel arabasına bir depo askeri benzin koymakla suçlanıyordu. Duruşma 6-6,5 saat sürmüştü. Muhbir astsubay da duruşmadaydı. Savcı, sorgulamadan sonra nerdeyse muhbirin orada tutuklanmasını talep edecekti. Yargılama şekli çok hoşuma gitmişti(Tabii daha sonraki yıllarda büyük hayalkırıklığı yaşamıştım). Ama Ege Ordu Komutanlığı Askeri Mahkemesinde bir başkan vardı...Meslek hayatım boyunca bu kadar kibar bir yargıçla karşılaşmadım. Üstelik çok yakışıklıydı(Düşünün benden bile yakışıklıydı). Duruşma başlar başlamaz "Buyrun oturun üstadım" derdi.Ben henüz 1 yıllık avukat bile değildim.Sürekli "sizli" konuşurdu. Her duruşmanın sonunda "başka talebiniz var mı" diye sorardı.

Ağustos ayı idi. 2.Hava kuvvet konutanlığında çok iyi ve nazik hakim meslektaşlarımız vardır.(Ama Serhat Yüzbaşı bir başka.Bütün avukat arkadaşlar ile iletişimi çok iyidir)
Askeri sorguya sevkedilen bir şüpheli için görevlendirilmiştim.Beklerken hakim gelip ısrarla dosyayı incelememi(serhat yüzbaşı o gün yoktu) ve benim bir talebimin olup olmadığını sormuştu.Sonradan bu kişinin aslında avukat olduğu ve askerliğini, askeri hakim olarak yaptığını konuşmada öğrenince anlamıştım
Meslektaştan hakim olunca bütün yargılamanın seyri değişiyor