Mesajı Okuyun
Old 29-07-2009, 13:44   #5
emi_shn

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan -betül-
merhaba.müvekkilerin babasına ait tarla vasfında(her yıl ürün değişik ürün alınan yer) yer sadece bir paydaş tarafından kullanılmaktadır.Burada taksim davası açmadan ecrimisil davası açabilirmiyiz.Ayrıca intifadan men şartı varmııdır burada...yanıtlarınız için teşekür ederim..
Sözkonusu taşınmaz doğal ürün veren yerlerden olduğu için hukuksal semere elde edilen yerlerden sayılacak ve intifadan men koşulu aranmayacaktır.Dolayısıyla ihtarname çekmeniz gerekmemektedir bu durumda .Benim de buna benzer ecrimisl talepli bir davam var.Keşif esnasında geriye yönelik olarak 5 yıl için her yıl ecrimisil talebimi belirttim.Bunla iligili Yargıtay kararının da işinize yarayacağını düşünüyorum.
T.C.
YARGITAY
3. HUKUK DAİRESİ
E. 2005/3636
K. 2005/4165
T. 14.4.2005
• ECRİMİSİL ( Taşınmazın Geliri Hakkında Davacıların İhtarnamenin Tebliğ Edildiği Tarihte Rızalarının Sona Erdiği Ve İntifadan Men Koşulunun Gerçekleştiği Kabul Edilerek Karar Verilmesi Gereği )
• PAYLI MÜLKİYET ( Davacı Paydaşların İhtarname İle Davaya Konu Taşınmazların Gelirinden Pay İstedikleri Olmaz İse Davalının Bu Taşınmazları Kullanmamasını İstedikleri Anlaşıldığından İhtarnamenin Tebliğ Edildiği Tarihten İtibaren Ecrimisile Karar Verileceği )
• HUKUKSAL SEMERE ELDE EDİLEN YERLER ( Ecrimisil İstenilen Taşınmazın Bağ-Bahçe Gibi Doğal Ürün Veren Ya Da Kiraya Verilen Yerlerden Olması Halinde İntifadan Men Şartının Aranmayacağı )
• İNTİFADAN MEN ŞARTI ( Paydaşlar İntifadan Men Edilmedikçe Birbirinden Ecrimisil İsteyemeyecekleri )
• PAYDAŞIN RIZASININ SONA ERMESİ ( Taşınmazın Geliri Hakkında Davacıların İhtarnamenin Tebliğ Edildiği Tarihte Rızalarının Sona Erdiği Ve İntifadan Men Koşulunun Gerçekleştiği Kabul Edilerek Karar Verilmesi Gereği - Ecrimisil Talebi )
4721/m.688,689,794
ÖZET : Somut olayda, davacı paydaşların ihtarname ile davaya konu taşınmazların gelirinden pay istedikleri, olmaz ise davalının bu taşınmazları kullanmamasını istedikleri anlaşıldığından ihtarnamenin tebliğ edildiği tarihte rızalarının sona erdiği ve intifadan men koşulunun gerçekleştiği kabul edilerek karar verilmelidir.
DAVA : Dava dilekçesinde 3.000.000.000 lira ecrimisilin yasal faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
KARAR : Davada; kök muristen intikal eden taşınmazlardan birinin narenciye bahçesi, diğerlerinin ise tarla niteliğinde olup davalı tarafından ekilmek suretiyle kullanıldığı, bu yerlerden elde edilen gelirlerden diğer hissedarlara pay verilmediği ileri sürülerek 18.9.2000 tarihinden dava tarihine kadar ki dönem için davacıların fazlaya ilişkin haklarının saklı tutularak 3.000.000.000 lira ecrimisille faizi ile birlikte hükmedilmesi talep ve dava edilmiş, davalı vekili de; davalının bu taşınmazlardan sadece ikisini davacıların rızası ile kullandığını, diğerlerini hiç kullanmadığını, intifadan men koşulunun da gerçekleşmediğini ileri sürerek davanın reddini istemiş; mahkemece, davalının davacıların kullanımını engellemediği ve davalının açıkça intifadan men edilmediği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Ecrimisile konu edilen taşınmazlarda taraflar paydaştır. Paydaşlar ( kural olarak ) intifadan men edilmedikçe birbirinden ecrimisil isteyemezler.
Ecrimisil istenilen taşınmazın ( bağ-bahçe gibi ) doğal ürün veren ya da kiraya verilerek hukuksal semere elde edilen yerlerden olması halinde intifadan men şartının aranmasına gerek yoktur.
Ancak, paydaş olunup da bizzat kullanılan yerlerden ecrimisil istenilebilmesi için ecrimisil istenen süreden önce davaya konu taşınmazdan ya da gelirinden yararlanmak isteğinin işgalde bulunan paydaşa bildirilmiş olması gereklidir.
Somut olayda; murisin ölümünden sonra davaya konu taşınmazların gerek bizzat, gerekse kiraya verilmek suretiyle davalı tarafından kullanılmasına davacılar tarafından ilk başta rıza gösterildiği, daha sonra ise taraflar arasında anlaşmazlık çıktığı hem davacı hem de davalı tanıkları tarafından ifade edilmiştir.
Ancak; davacı paydaşların 18.9.2002 tarihli ihtarname ile davaya konu taşınmazların gelirinden pay istedikleri, olmaz ise davalının bu taşınmazları kullanmamasını istedikleri anlaşılmış olmakla, ihtarnamenin tebliğ edildiği tarihte rızalarının sona erdiği ve intifadan men koşulunun gerçekleştiği kabul edilerek hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya uygun bulunmamış, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ : Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK'nın 428. maddesi gereğince ( BOZULMASINA ), peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 14.4.2005 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.