Mesajı Okuyun
Old 17-11-2007, 03:46   #43
mntopcu

 
Varsayılan

Sayın Ö.Erol Yavuz

Yine aynı konuyu tartışıyoruz. Halbuki sizin yazdıklarınızın içinde dahi konunun çözümü var.


Alıntı:
Madde 96- Borçlu, elinde bulunan bir malı başkasının mülkü veya rehni olarak gösterdiği yahut üçüncü bir şahıs tarafından o mal üzerinde mülkiyet veya rehin hakkı iddia edildiği takdirde, icra dairesi bunu haciz ve icra zabıtlarına geçirir ve keyfiyeti iki tarafa bildirir.

İcra dairesi aynı zamanda istihkak iddiasına karşı itirazları olup olmadığını bildirmek üzere alacaklı ve borçluya üç günlük mühlet verir. Sükutları halinde istihkak iddiasını kabul etmiş sayılırlar.”

Bu madde dikkatle okunursa ilk fıkrada “mülkiyet veya rehin hakkı iddiası” denildiği ancak takip eden fıkrada zaten bu iddianın bir “istihkak” iddiası olarak adlandırıldığı ve bu doğrultuda işlem yapılmasının istendiği görülür. Bizim olayımızda da icra dairesi aynen bunu yapmıştır.

Alıntı:
Görüldüğü gibi madde, üçüncü kişi elindeki maldan değil, borçlu elindeki maldan bahsetmektedir.
Mevduatı üçüncü kişi (bankanın) elinde kabul edersek,...
Mal, borçlu elinde ise İİK m.96 ve devamı,...

Evet 96. madde üçüncü kişinin elindeki maldan değil borçlunun elindeki maldan bahsetmektedir. Ancak , her ne kadar mevduat görünürde üçüncü kişinin yani bankanın elinde olsa dahi buradaki “elindelik” kavramı zilyetlik anlamında değildir, zilyetliği kapsamamaktadır. Banka zilyet olmadığı ve hesabı emaneten elinde tuttuğu için mal (olayımızda para) hala borçlu elinde sayılmaktadır ve sizin de belirttiğiniz gibi İİK.96 ve devamı uygulanmalıdır, olayımızda da bu uygulanmıştır.

Saygılarımla..