Mesajı Okuyun
Old 16-04-2012, 08:16   #3
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Avst
Anonim şirkete karşı, müvekkil şirket adına, çek ve faturaya dayalı olarak iki ayrı icra takibi yaptık. Borçlu şirketin 3 ortağı, eski şirketle aynı konuda faaliyet gösteren yeni bir şirket kuruyorlar ve faaliyetlerini bu yeni şirket üzerinden devam ettiriyorlar. (eski şirket halen faal)

Yeni kurulan şirketin veya şirket ortaklarının, söz konusu borçlardan sorumlu olmasını sağlamak için hangi usuli işlemlerin yapılması daha doğru ve daha hızlı sonuç verir?
Derdest icra dosyalarına yeni şirketin de dahil edilmesini sağlama bakımından, Asliye Ticaret Mahkemesi veya İcra Mahkemesinden bu konunun tespit edilmesi talebinde bulunmamız mümkün müdür?
Değilse; hangi yolları izlememizi tavsiye edersiniz?

Teşekkürler.

Borçlu şirketin varlıkları, yeni şirkete aktarılmadıkça salt ortaklar aynı diyerek yeni şirkete gitmeniz mümkün değildir.

Varlık devri varsa, bu devir faturalı ve satış sözleşmeli olsa dahi, İİK.280. madde alacaklılar için çok önemli bir hükümdür. Bir işletmenin önemli bir varlığının devralınması alacaklıdan bilerek mal kaçırma/muvazaa sayılabiliyor. Özellikle devir alanın kanunda sayılan (karı koca, usul füru, 3.derece dahil kan ve sıhri hısım, evlat edinen evlatlık gibi) yakın kişilerden oluşması veya ortakların aynı olması muvazaaya karine teşkil ediyor.

THS Şerhinde de bulunan Yargıtay kararlarında "perdenin kaldırılması teorisi" de kullanılabilir önemli bir argümandır. Yargıtay kararları içinde " 'perdenin aralanması' veya 'perdenin kaldırılması'" yazmanız halinde bir çok elverişli örnek karar bulabilirsiniz.


Örneğin: http://www.turkhukuksitesi.com/serh.php?did=2922

http://www.turkhukuksitesi.com/showp...78&postcount=3