Mesajı Okuyun
Old 01-08-2008, 10:22   #4
avsakgun

 
Varsayılan

ilgilenen arkadaşlara teşekkür ediyorum. Verilen cevaplar ve yaptığım araştırmalar neticesinde açacağım davayı kafamda netleştirdim "KETMİ VERESE NEDENİYLE TAPU İPTAL VE TESCİL DAVASI" açacağım. Konuyla ilgili bir çok Yargıtay ilamı olduğunu da gördüm, bir tanesini paylaşayım ;


T.C. YARGITAY
1.Hukuk Dairesi

Esas: 2007/6793
Karar: 2007/7861
Karar Tarihi: 11.07.2007

ÖZET: Davalı, taşınmazı satın aldığı kayıt maliki olan kişinin kardeşinin çocuğudur. Yakın akrabalık nedeniyle durumu bilebilecek konumdadır. O halde, Türk Medeni Kanunu'nun 1024. maddesine göre yolsuz tescili bilen ve bilmesi gereken kişinin Türk Medeni Kanunu'nun 1023. maddesinin koruyuculuğundan yararlanamayacağı açıktır. Öte yandan, davalının taşınmazları satın almasına rağmen halen davacılar tarafından kullanıldığı da tanık beyanlarından anlaşılmaktadır. Bu durumda davalı Mustafa'nın iyi niyetli olduğu söylenemez.

(4721 S. K. m. 1023, 1024)

Dava: Taraflar arasında görülen davada; Davacılar, miras bırakanları Osman oğlu Hüdeyda'nın maliki bulunduğu 273, 287, 599 ve 708 parsel sayılı taşınmazların davalılara intikalini sağlayan veraset ilamının iptal edildiğini, kendilerinin mirasçı olduğunun belirlendiğini ileri sürerek tapu iptal tescil isteğinde bulunmuşlardır.

Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır.

Davanın kabulüne ilişkin kararın temyizi üzerine Dairece <... davalı Mustafa çekişme konusu taşınmazlarda pay satın alan 3. kişi konumundadır. Ediniminin iyi niyete dayalı olması halinde taşınmazlardaki haklarının korunacağında kuşku yoktur. Ancak mahkemece bu konuda bir araştırma yapılması gerektiği> gerekçesi ile bozulmuş olup mahkemece, iyi niyetli olduğu gerekçesi ile davalı Mustafa hakkındaki davanın reddine karar verilmiştir.

Karar, davacılar vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla Tetkik Hakimi S.Y.'nin raporu okundu. Düşüncesi alındı. Dosya incelendi. Gereği görüşülüp, düşünüldü:

Karar: Dava, ketmi verese hukuksal nedenine dayalı tapu iptal ve tescil isteğine ilişkindir.

Mahkemece, davalı Mustafa hakkındaki davanın reddine karar verilmiştir. Hükmüne uyulan bozma ilamında ketmi verese olgusunun sabit olduğu ancak, ilk el konumunda olmayan davalı Mustafa'nın iyi niyetli olup olmadığı, buna bağlı olarak Türk Medeni Kanunu'nun 1023. maddesinin koruyuculuğundan yararlanıp yararlanamayacağına değinilmiştir.

Mahkemece, bozmaya uyularak yapılan yargılamada davalı Mustafa'nın iyi niyetli olduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.

Ne var ki, mahkemenin ulaştığı sonuç, dosyaya yansıyan bilgi ve belgelere uygun düşmemektedir. Davalı Mustafa, taşınmazı satın aldığı kayıt maliki olan kişinin kardeşinin çocuğudur. Yakın akrabalık nedeniyle durumu bilebilecek konumdadır. O halde, Türk Medeni Kanunu'nun 1024. maddesine göre yolsuz tescili bilen ve bilmesi gereken kişinin Türk Medeni Kanunu'nun 1023. maddesinin koruyuculuğundan yararlanamayacağı açıktır. Öte yandan, davalının taşınmazları satın almasına rağmen halen davacılar tarafından kullanıldığı da tanık beyanlarından anlaşılmaktadır. Bu durumda davalı Mustafa'nın iyi niyetli olduğu söylenemez.

Sonuç: Hal böyle olunca, davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile davanın reddine karar verilmesi doğru değildir. Davacıların temyiz itirazları yerindedir. Kabulüyle hükmün açıklanan nedenlerle HUMK.'nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 11.07.2007 tarihinde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)