Mesajı Okuyun
Old 06-11-2005, 17:33   #6
fikirbay

 
Varsayılan lütfen telaşlanmayalım...

Sayın Mehmet S. Dikici,

Konuyu açmamı rica etmişsiniz. Bu dileğinizi yerine getirmekten memnuniyet duyarım.

Hukuk "gerçek"lerden ve "hak"tan ayrılmamalı temennisinde bulunurken kastetmek istediğim husus şuydu:

Bu sitenin başka bölümlerindeki yazılarımın tetkikinden de görüleceği üzere, yaklaşık 4 yıldan beri bir hukuk mücadelesinin içindeyim. Bu mücadele sırasında "Türk Hukuk Sistemini" ister istemez yakından tanıma imkanım oldu. İki adet banka dekontunun kopisi ile, bir hesabın varlığını ve o hesaptan şahsi harcamalar yapıldığını ve "zimmet" suçunun oluştuğunu Savcılığın önüne koymama rağmen, Savcılık, 2002 yılına ait 72 no'lu banka dekontunun diğer 71 tanesini getirtmedi, 72 no'lu dekonttan sonrakileri de merak etmedi, tanıkları da dinlemedi ve önce soruşturma izni verilmediğini de dikkate alarak takipsizlik verdi ve soruşturma izni verilmemesi kararını Danıştay 2. Dairesinde kaldırtmam üzerine de tekrar "Ek Takipsizlik" vererek konuyu kapatmaya çalıştı. Usulen yaptığını savunmak mümkündür belki. Amma, benim dekontuna ait fotokopileri ortaya koyduğum hesabın varlığı bir "gerçek" iken ve hesaptan yapılan harcamalar orta yerde dururken takipsizlik ve ek takipsizlik kararları ile konunun örtbas edilmesi "hak"ka aykırı iken maalesef konu böyle ilerledi. Bu, olay benim Türk Hukuk Sistemi'ne saygı ile değil kaygı ile bakmama yol açtı. Sizin aktardığınız haberi okuduktan sonra da bu kaygılı ruh halimi yansıtan bir tanımlamada bulundum. Esas olan, kağıt üzerinde usulen yaratılan sanal sonuçlar değil, "gerçek" ve "hak"tır ve hukuk sistemimiz gerçeklere ve hakka ne kadar bağlı kalırsa kamu vicdanı o kadar tatmin olur diye düşünmekteyim. Kağıt üzerinde akı kara karayı ak olarak göstermek bir maharet sayılmamalıdır.

Umarım sizi tatmin edecek ölçüde konuyu açabilmişimdir.

Ne memuru olduğuma gelince: Ben, sizin şahsınıza yönelik olarak "ne avukatısınız" gibi bir hitap şekli kullanmam. Sizin de bana bu şekilde hitap etmeniz, bu sitenin olgun havasına uygun düşmedi. Bana kızgınlık veya kırgınlık beslemeniz için hiçbir sebep bulunmadığına göre, belki bir dil sürçmesidir diye düşünüyorum.

Ama, ille de "ne memuru" olduğumu merak ediyorsanız, bir telefon ile direk olarak benden öğrenebilirsiniz. Hem bu vesile ile benim ne memuru olduğumun konu ile ilgisini de bana açıklamış olursunuz.

Saygılar.