Mesajı Okuyun
Old 29-05-2002, 16:52   #14
metin karadag

 
Varsayılan Bir yerden başlamalı; aynada kendimize bakarak başlamak nasıl olur?...

Değerli arkadaslar

Eğitim de sorunların sıralanmasına ister istemez bende katılacağım.

Sorunların birbirine bu kadar benzer olması çözüm önerilerinde de bir benzerlik doğurabilir.

Ama önce ülkemizdeki "birbirinin benzeri olan olumsuzluk" yansımalarından bir kaç örnek vermem gerekiyor.

Orneğin ülkemizde kayıtlı yaklaşık 30.000 mimar bulunmaktadır.

Yani, 2250 kişiye bir mimar...

İstanbul'da ise yine yaklaşık 12.000 mimar bulunmaktadır.

( Nüfussal orantı olarak Japonya'ya göre bu sayı düşüktür. 120.000 mimar yani 1000 kisiye bir mimar... Orada kaçak yapılaşmanın kavram olarak ne anlama geldiği bilinmez... )

Oysaki İstanbul'un %70'i kaçak yapılanmış durumda...

Kaçak yapılaşma alanlarını "oy deposu olarak" kullanmanın bedeli...

Bu yüzde %70 olası deprem senaryolarındaki felaketi artıran önemli bir "girdi..." Ve asıl sonuçlar toplumu galeyana getirmemek bahanesiyle, 17 Ağustos 1999 depreme gerçek kayıp listelerinin açıklanmaması gibi... Afet yönetmeliğini işletmemek için deprem şiddetini düşük ilan etmek gibi...

Bu gibi durumlar ortada iken Bayındırlık Bakanlığı birde yapı denetim işlemini "kamusal denetimden kaçırmak için elinden geleni ardına koymuyor.

Oysaki kendi evi sağlam olan birinin deprem sırasında "nerede olduğu önemli..."

Yani benim evimin depreme dayanıklı olmasının değeri deprem sırasında evimde isem bir anlam içeriyor.

Gelecek her an nerede olacağım belli olmadığına göre; huzurum için her yerin güvenlik içerisinde olması ve bunu da hem doğal hak olarak hemde anayasal haklarıma göre "bilmem" gerekiyor...

Yani ister komşu parselde, ister diğer bir mahallede, istersede herhangibir yerde olsun; herhangibir inşaatın önünden geçerken ruhsat tabelasını bir vatandaş olarak görmek ve denetimlerin yapılıp yapılmadığın sorup öğrenmek hakkım olmalı... Çünkü deprem sırasında tesadfen orada olabilirim o binanın altında kalabilirim...

Ben anlamasamda benim adıma denetimin yapılması için görevlendirilmiş ya da gönüllü olanlardan bunu öğrenebilmeliyim.

Bu anlamı itibariyle herkesin üzerinde denetim hakkı olan yapıların kamusal denetiminin hakkıyla yapılıp yapılmamasını bilmek hakkımızın ortadan kaldırılması kamu güvenliği açısından bir sorun değil midir?

Sistemin bir yandan eğitim kurumlarında mimar, mühendis yetiştirirken bir yandanda onları normal işlevlerini yerine getirmesini engelleyen yapılar üretmesi akıl alabilecek bir şey midir?

Oluyor... Oluyor ama olmaya devam etmesi gerekir mi?

Ülkemizde devlet ve ozele ait toplam 33 Mimarlık Fakültesi bulunmaktadır. (4 - 5 taneside yolda; ha açıldı ha açılacak...)

YÖK kapsamında denkliği/akredite/ kabul edildiği için Kuzey Kıbrıs'taki 2 özel okulda bu sayıya dahildir.

Şimdi lütfen sayılara dikkat edelim:

Kıbrıs'ta bulunan bu iki okulun mezun sayısı ülkemizdeki 31 okulun mezunları sayısından daha fazladır.

Toplam 33 mimarlık bölümünden mezun olan sayısı ise, AB'ye dahil 12 ülkedeki okulların toplam mezun sayısından fazladır...

Bu 33 okulda, (ülkemiz ortalamasıdır bu rakamlar...) öğrenciler 4 yıl içinde ortalama 50 ders görüp 160 kredi ile mezun olmaktadırlar.

Aynı sürede AB ortalaması 240 kredidir... ( Bu yüzden burada mezun olan avrupaya çalışmak için gittiğinde; "olmamış sen bir 3 yıl daha oku diyerek okutmaktadırlar..."

Şimdik buraya kadar olumsuzlukları sıraladık, farklı meslek disiplinlerinde olmamız karşın, aşağı yukarı benzer sorunlarla karşı karşıyayız...

Eğitimdeki tüm olumsuzluk örnekleri bizden, olumlu örnekler dünyadan... E iyi güzel...

Şimdi soru (Yani ben aynada kendi yüzüme bakarak kendime soruyorum:

Tüm bu olumsuzlukları olumluya çevirme işi için; işi yapacak olan yani "esas özne" kim olacak?...

Bunun yanıtı rahatça yine eğitim sürecinin öznesi olanlar, yani öğrencilerdir diyebileceğiz.

Eğitim sürecinin öznesi olmak ve neyi talep ettiğini bilmek sorumluluğu ile başbaşadır...

Kaliteyi talep etme kalitesi, aslında kaliteyi ortaya çıkaran esas özne olduğuna göre; şu an layık görülen eğitimi talep edenler de yine aynı kişiler olmalıdır...

Sevgili arkadaşlar

Şu an verilen eğitimin yetersizliğinden şikayet eden sizler, aslında eğitimin bu düzeysizliğinden birinci derecede sorumlu olduğunuzun farkında mısınız?

Eee, "esas ozne" olmak o kadar kolay değil)))))))

Sorumluluklarını taşımadığımız özgürlüklerimizin sorumluluklarını, başkalarına taşıtamayız...

Sevgi ve Saygılarımla
metin karadağ