Mesajı Okuyun
Old 10-09-2007, 13:35   #20
Av.Habibe YILMAZ KAYAR

 
Varsayılan

Sn.Doğu Akdenizli

Alıntı:
kadın haklarını hukukla savunmaya kalkanlar boşuna çaba sarfediyorlar çünki hukuk yaşama müdahale edemez

Diyorsunuz.

Hak denince ,hukukça güvenceye alınmış ve talep edilebilir yetki olarak anlaşılmak gerekir ve hakkı savunmak hukukli yollarla olacaktır.

Hakkın hukuksal yollarla savunulmasına karşı çıkıldığında korkarım tartışmanın bu alanla ilişkinin derhal kesilmesi gerekmektedir.

Hukukun yaşama müdahalesine gelince:

Bu konudaki görüşünüzün yanılgı içermektedir.Hukuk; yaşama,ilişkilere ve pek çok konuya müdahale etmektedir.Doğum kaydından,evlenmeye,evliliğin iç ilişkisine,boşanmaya,mal rejimlerine ve sayılabılecek bir çok alanda hukuki düzenlemenin doğrudan veya dolaylı müdahalesi bulunmaktadır.

Siz müdahale denince henüz işlenmemiş bir suç nedeni ile bir müdahale olamayacağını ileri sürüyorsunuz.

Bu konuda da size katılmıyorum.Örn:4320 sayılı Ailenin Korunmasına Dair Kanun gereği henüz şiddet uygulanmadan böyle bir ihtimalin varlığında dahi koruyucu kararlar alınabilmektedir.

Üstelik bu koruyucu kararlar için Aile Mahkemesi hakimi ve Cumhuriyet Savcılığının aile içi şiddet konusunda res'en hareket etme yükümlülüğü de vardır.

Yine şikayet hakkının kullanılmaması nedeni ile suçların soruşturulamayacağı görüşünüz de "şikayete bağlı suçlar" bakımından geçerli olmadığından doğru değildir.

Aile içi şiddet sayılabilecek yaralamalarda mağdurun şikayetine bağlı olmaksızın soruşturma ve kovuşturma yürütülmektedir.

Ayrıca şiddet sebebi ile zaten mağdur olmuş kadınları ,şikayet hakkını kullanmıyor diye "suçlu kurban"konumunda görmeniz geleneksel ve fakat oldukça yanıltıcı ve şüpheliyi mağdurun arkasına saklayıp ,görünmez kılan bir tutumdur.