Mesajı Okuyun
Old 10-09-2007, 11:26   #19
M P

 
Varsayılan

Selamlar ,

Alıntı:

Sn.Akdenizli

Yani kadın hakları aktivistleri boşuboşuna ve fazladan mı çaba sarfediyorlar?
Sayın Av.Habibe Yılmaz Kayar ,
Kadın hakları savunucuları boşuna çaba sarfetmiyorlarsada kadın haklarını hukukla savunmaya kalkanlar boşuna çaba sarfediyorlar çünki hukuk yaşama müdahale edemez.Hukukun müdahalesi ancak ve ancak suç işlendikten sonra söz konusudur.Yani bi kadın eşim beni dövdü , veya beni öldürmek istiyorlar demedikten sonra kimse onların yaşamına karışamaz.Ortada elbetteki bi suç vardır , oda kötü muamele ve yaşam hakkının tehdididir.Ama müdahale imkansızdır , çünki şikayet yoktur.
Sonuç olarak diyebilirizki kadınları ezen erkekler değil , buna müdahale edemeyen , ses çıkaramayan , şikayette bulunamayan kadınların zihniyetleridir.
Sayın Özge Yücel ,
Alıntı:

Evet yaşama hakkı gerçekten ilk-el yani temel olarak benimsenen bir haktır. Ama tarih bize bunun yeterli olmadığını göstermiştir. Kadınların kadın olmaları nedeniyle ezilmeleri, aşağılanmaları, şiddet görmeleri ve töre cinayetlerine kurban gitmeleri karşısında yaşama hakkı var diyerek sessiz oturulamazdı. Yaşama hakkına da dayanarak ama sadece buna değil farklı farklı haklara örneğin farklı olma hakkına dayanarak kadınların haklarını savunmak amacıyla kadın hakları hukuku geliştirilmiştir. Tıpkı haklarına saygı duyulmayan çocuklar, hastalar ve küresel çağda tüketiciler gibi... Üstelik kadınların ve çocukların yaşadıkları karşısında geç bile kalındı...
Dikkatinizi çekmek istediğim husus dar anlamda yaşam hakkı elinden alınmış birinin zaten bu hakkının ihlalinin yaptırımının olmamasıdır.Yani öldürülen birisi zaten bu hakkını mahkemede savunamaz.Daha doğrusu Yaşam hakkı ihlal edilen kişi açısından hukukun bu suça bağladığı yaptırım öldürülen kişi açısından yokluğa tabidir.
Saygılarımla ,