Mesajı Okuyun
Old 18-10-2013, 11:28   #19
halit pamuk

 
Varsayılan

Vakıf senedinin tescili davalarında görevli mahkeme asliye hukuk mahkemesidir.


Yargıtay
18. Hukuk Dairesi

Esas : 2012/4068
Karar : 2012/5097
Tarih : 07.05.2012


Dava dilekçesinde, vakıf senedi tescili istenilmiştir. Mahkemece davanın görev yönünden reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Davacı vekili dava dilekçesinde, vakfın tescilini istemiş, mahkemece davanın görev yönünden reddine karar verilmiştir.

Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun görev konusunu düzenleyen 2. maddesine göre, dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalarla şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkemenin aksine bir düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemesi olacağı, aynı Yasanın 382. ve 383. maddelerinde ise çekişmesiz yargı işleri ilgililer arasında uyuşmazlık konusu olmayan ve ilgililerin ileri sürülebileceği herhangi bir hakkın bulunmadığı haller ile hakimin re'sen harekete geçtiği durumlar olarak tanımlanmış olup çekişmesiz yargı işlerinin neler olduğu açıkça belirtilmiştir. Vakıf hukukundan kaynaklanan uyuşmazlıkların niteliği ve mevzuat gereği Vakıflar Genel Müdürlüğü'nün her zaman ilgili sıfatına sahip olarak uyuşmazlık çıkartabileceği gözetildiğinde vakıf davalarının çekişmesiz yargı işi olduğundan söz edilemez. Somut olayda, davacı Türk Medeni Yasası'nın 101. maddesi gereğince vakfın tescilini istediği, bu uyuşmazlıkla ilgili Vakıflar Genel Müdürlüğü'nün görüş bildirme ve temyiz etme gibi haklarının bulunduğu gözetildiğinde, mahkemece gösterilecek deliller toplanıp işin esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken, kanun maddelerinin yanlış yorumlanıp, sulh hukuk mahkemesinin görevli olduğu kabul edilerek görevsizlik kararı verilmesi doğru görülmemiştir.

Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile şimdilik diğer yönleri incelenmeksizin hükmün HUMK.nın 428. maddesi gereğince (BOZULMASINA), temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 07.05.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.