Mesajı Okuyun
Old 15-02-2010, 19:06   #36
Av. Fatih KARACA

 
Varsayılan

Sayın Üyeler,

Hemen herkes, devlete karşı işlenen suçlara af getirilebileceğini, kişilere karşı işlenmiş suçlarla alakalı olarak ise suçun mağduruna da danışılması gerektiğini belirtmiş. Bana göre ceza hukuku açısından yanlış bir fikirdir. Öncelikle şunu belirtmek isterim ki, kamuoyunda "Af Yasası" olarak bilinen birçok kanun aslında şartlı salıverme yasasıdır. Tahliye edilenlerin bir kısmının da bir süre sonra cezaevine dönmesi bundan kaynaklanır.

Özel af, Sayın Gemicinin de belirttiği gibi cumhurbaşkanının yetkisindedir ve şartları da bellidir. Genel af ise esas üzerinde tartıştığımız, af denince akla gelen af türüdür. Af yetkisi usulen, doğal olarak yasama organı olan Türkiye Büyük Millet Meclisindedir.

Genel af, ceza hukukunun genel hükümleri açısından değerlendirildiğinde ne kadar faydalıdır, hukuk düzenini ne kadar bozar, gerekli midir tartışılır. Benim esas değinmek istediğim husus, devlete ve kişilere karşı işlenen suçlara getirilen afla ilgili fikirlerdir. Kanaatimi de üç madde olarak belirtiyorum:
  1. Devlete karşı işlenen suçlarda, suç aslında kamu düzenini de bozduğu için af yetkisi devletin yürütme organında değil, yasama organındadır. Kamuyu, halkın vekillerinin karar verici olduğu TBMM temsil edebilir diye düşünüyorum. TBMM tarafından çıkarılacak bir genel af yasası Anayasa Hukuku açısından sakınca doğurmadığı sürece uygundur (vicdani kanaat bakımından değerlendirme zaten siyaseten yapılır).
  2. Kişilere karşı işlenen suçlara getirilecek af bakımından ise, bu affın gündeme dahi gelmemesi gerektiğini düşünüyorum. Dikkat ederseniz, suçun mağduru affetmeli de demiyorum. Zira o suçtan zarar gören kimsenin de esasında af yetkisi olmadığı kanaatindeyim. Bu türden bir af yasasının yürürlüğe girdiğini ve mağdurunun affettiği hükümlülerin de salıverildiğini varsayalım (her ne kadar varsayımlarla hareket edemesek de). Dönecek pazarlıkları, ödenecek diyetleri ve "affetmeme"yolunu seçen mağdurlara karşı kan güdülmesi ihtimalini aklıma dahi getirmek istemiyorum. Yasama organı tarafından bu türden hükümlülerin affedilmesi, mağdurları ve toplumu rencide edecektir. Mağdura af yetkisi verilmesi ise hukuk sistemini alt üst edecektir.
  3. Genel af yasası ile mağdurlara af yetkisinin verilmesi, millet adına karar veren yargıçların ve yargılamayı yürüten mahkemelerin de yetkisinin gasbından başka bir şey değildir. Af iradesini elinde bulunduran mağdur, adeta yasama yetkisini de haiz olacaktır. Çünkü yasanın hem onanması hem yürütülmesi onun iradesine bağlı hale gelecektir. Madem öyle, bu kadar ceza mahkemesi, yargıcı ve usul yasası neden vardır?
Saygılarımla
Av. Fatih KARACA