Mesajı Okuyun
Old 02-04-2007, 11:27   #2
ocean10

 
Varsayılan

T.C.
YARGITAY
10. HUKUK DAİRESİ

Esas No.
1978/2077
Karar No.
1978/7689
Tarihi
31.10.1978

1475-İŞ KANUNU (İK)/73

İŞÇİ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ

ÖZET
İŞVEREN, İŞYERİNDE İŞÇİLERİN SAĞLIĞINI VE GÜVENLİĞİNİ KORUMAK İÇİN GEREKEN ÖNLEMLERİ ALMAK, ÖNLEMLERE UYULUP UYULMADIĞINI DENETLEMEK VE ONLARA UYULMASINI SAĞLAMAKLA YÜKÜMLÜDÜR.

DAVA: Davacı, işkazasında ölen sigortalı işçinin haksahiplerine yapılan harcamalar üzerine uğranılan kurum zararının rücuan ödetilmesini istemiştir.
Mahkeme, davanın reddine karar vermiştir. Hükmün, davacı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve tetkik hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi:
KARAR: Sigortalı işçi Ali'nin olay tarihinde, davalıya ait işyerinin kantar mahallinde işçi olarak çalışırken uçan çatı etermitlerini onarmak üzere çıktığı dam üzerindeki etermit örtülerinin kırılması sonucu düşerek öldüğü tartışmasızdır. Mahkemece, olayda işverenle ölen işçiyi yarı yarıya kusurlu gören 5.7.1977 günlü bilirkişi raporunun karşıt görüşü hükme dayanak kılınmış ve çatıya işverene haber vermeden kendiliğinden çıkan sigortalı işçinin olayın meydana gelmesine sebebiyet verdiği ve bu nedenle tüm kusurun kendisinde olduğu kabul edilerek davanın reddine karar verilmiştir.
1475 sayılı İş Kanununun 73. maddesi uyarınca, işveren, işyerinde işçilerin sağlığını ve işgüvenliğini korumak için gerekli olanı yapmakla yükümlüdür. Bu yükümlülüğün sadece önlem almakla yetinilebileceği anlamını taşımadığı, alınan önlemlere uyulup uyulmadığını denetleme ve giderek önlemlere uyulmasını temin anlamında bulunduğu da kuşkusuzdur. Başka bir deyişle, işveren işyerinde, geniş anlamda, doğmuş veya doğabilecek tüm tehlikeleri önlemek zorundadır. Bu zorunluluk sonucu olarak işyerinde, işveren bakımından tam anlamı ile geniş bir kontrol mekanizması kurulmalıdır. Olayımızda ise; işverenin gerekli kontrol mekanizmasının bulunmadığı, işçilerin işin gerekleri dışında ve tehlike doğurabilecek şekilde dahi çalışabildikleri anlaşılmakta ve bu hal, işçinin görevi ile ilgili bulunmadığı halde, kendiliğinden, velevki aşırı bir görev duygusu ile dahi olsa, çatıya çıkarılıp düşmesi şeklinde belirginleşmektedir. Kaldı ki; sigortalı işçinin kendisine ait olmayan tehlikeli bir iş için kendiliğinden ve uyarılara rağmen çatışa çıkmasının, hayatın olağan akışına ters düştüğü de ortadadır. Bu itibarla delillerin bu yolda değerlendirilmesindeki isabetsizlik açıktır.
Bunlardan ayrı olarak dosya, işverenin kusurlu olduğu yolunda değişik ve çelişkili raporlar mevcut bulunmaktadır.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın ve mevcut raporlar ve olayın oluş tarzına göre, işverenin, asgari ölçüde dahi olsa kusurlu olabileceği düşünülmeksizin yazılı gerekçelerle davanın reddine karar verilmesi usule ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacının bu yönül amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarda açıklanan nedenle (BOZULMASINA) 31.10.1978 gününde oybirliğiyle karar verildi.