Mesajı Okuyun
Old 18-02-2018, 22:39   #56
hukukbilgisi

 
Mesaj Duvara Karşı

Gelecekte akıllı duvar kağıtlarına sahip olacağımızı söyleyen Ünlü fizikçi Michio Kaku, bu teknolojiyi şöyle açıklıyormuş sevgili okurlar:

“Bu kağıt, istediğimiz herhangi bir bilgiyi bize gösterebilecek, aynı günümüzdeki bilgisayar ekranları gibi. Duvarlarımıza konuşmakla kalmayacak, onlardan cevap da alacağız. Dolayısıyla geleceğin dünyasında gelişen teknoloji iç mimarimizi de etkileyecek ve duvarlarımız telefon, laptop ve TV ekranı işlevlerini görebilecek...”

Michio Kaku'nun başka öngörüleri de var ve hepsinin önümüzdeki 20 yıl içinde hayata geçeceği varsayılıyor.

Mevzu geyik muhabbeti yapmaya çok müsait ve birkaç gün içinde bu öngörülerle ilgili bir hayli espri üretileceğini tahmin etmek zor olmaz. Ben elimi biraz çabuk tutup, twitter ve sözlük formatlarında işin suyu çıkmadan, düz yazı çerçevesinde vakayı ele almak istiyorum.

İlk başta şunu söyleyebiliriz: Konuştuğumuz kişinin bizi dinlemediğini düşündüğümüz durumlarda, duvara konuşuyorum deriz. Demek ki 20 yıl sonra, duvara konuşmak olumsuz değil, olumlu bir eylem olacak.

Duvarlara konuşuyor olmak, bir insanın, yalnız biri olduğunu da anlatır, bu insanlar biraz da deli muamelesi görür. 20 yıl sonra bu eylem, akıllı insan işi olacak elbette.

Duvarlarla etkileşimimiz tamamen konuşmayla mı olacak, bu tam belli değil. Yoksa, bazı durumlarda, akıllı telefonlarda yaptığımız gibi, bütün gün duvarları parmaklarımızla yoğuracak mıyız bilemiyorum. Çok fazla yoğurursak, acaba duvarlar bize poğaça-börek filan mı çıkaracak? Saçma gibi geliyor, ama bence yerinde bir soru. Çünkü, Michio Kaku, 3 boyutlu yazıcı teknolojisiyle birçok şeyi evimizde üretebileceğimizi de söylüyor. Kaku'ya göre ayakkabı, takı filan üretebileceğiz. Ayakkabıyı veren Rabbım poğaçayı neden vermesin, değil mi efendim?

Konu duvar olunca, atasözü ve deyimlerimizi de gözden geçirmemiz gerekecek:

Aç it fırın duvarını deler, atasözümüz muhtemelen; aç it fırın duvarını tıklar veya aç it fırın duvarıyla konuşur gibi bir hal alacak.

Duvarı nem, insanı gam yıkar, atasözümüz ise; duvarı virüs, insanı gam yıkar şekline dönüşebilir.

Düz duvara tırmanmak, deyiminin değişeceğini sanmıyorum. İster akıllı ister yarım akıllı duvar olsun, evelallah her koşulda düz duvara tırmanma eylemini gerçekleştirmekten geri kalmayız!

Michio Kaku'nun öngörüsüne göre; 20 yıl sonra akıllı lenslerimiz olacak ve bu lensler anında çeviri yapabilecek. Bana göre bu varsayım, ancak kısmen gerçekleşebilir. Muhtemelen bu lensler yapılır, fakat çevirisini kimsenin beğeneceğini sanmıyorum. Google'un çeviri hizmeti, bu konuda bize yeterli bilgiyi veriyor çünkü. Herkesin beğeneceği çeviriler için, bence 20 değil, 120 yıl daha bekleriz.

Michio Kaku, ayrıca 'kusursuz kapitalizm' olarak tanımladığı bir geleceğe doğru ilerlediğimizi de öngörmüş. Kusursuz ve kapitalizm sözcüklerini birarada görünce, elbette sizi de benim gibi bir gülme tutmuştur eminim. Kendinden esprili bir ifade olduğu için, ayrıca espri katkısına ihtiyacı yok kanımca. Belki şunu diyebiliriz, kapitalizmin kusursuz olacağını düşünmek, öngörmek değil, hiç görmemektir. Sayın Kaku, benim bu düşüncemi doğru bulmuyorsa, 20 yıl sonra, dilediği duvara bunu sorup, cevabını alabilir.

Yazımızı Kaku'nun son öngürüsüyle bitirelim. Diyor ki, 20 yıl sonra bizi istediğimiz yere götürücek otonom arabalar yapılacakmış. Ülkemiz açısından, bu öngörüye de bir cevap vereyim: Sayın Kaku, sorun otonom ya da değil arabalarda değil; trafikte. O araba mutlaka yapılır ve garibim de mutlaka bizi istediğimiz yere götürmek için çırpınır, ancak götürecek yol bulamaz. Ya Mahmutbey gişelerinde, ya Boğaz Köprüsü'nde balataları sıyırır ve kontağı kapatır.

Şimdilik, konuyla ilgili söyleyeceklerim bunlardır...

Kaynaklarus:
https://odatv.com/unlu-fizikci-20-yi...-13021830.html