Mesajı Okuyun
Old 13-11-2015, 11:53   #9
olgu

 
Varsayılan

T.C.
YARGITAY
12. HUKUK DAİRESİ
E. 2014/17062
K. 2014/20693
T. 8.9.2014

DAVA : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı. tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR : Kredi sözleşmesine dayalı olarak genel haciz yolu ile yapılan ilamsız icra takibinde borçlu, takibin kesinleşmesinden sonra zamanaşımı süresinin geçtiğini ve takibin zamanaşımına uğradığını ileri sürerek, takibin iptali istemiyle icra mahkemesine başvurmuş, mahkemece, alacaklı vekilinin 13.6.2000 tarihinde icra müdürlüğüne müracaat ederek hacizli taşınmazlar ile ilgili satışın nasıl yapılacağı konusunda karar verilmek üzere İİK'nun 121. maddesi uyarınca dosyanın icra mahkemesine gönderilmesi talebinden sonra 24.6.2010 tarihli takibin yenilenmesi talebine kadar takip dosyasında bir işlem yapılmadığından 10 yıllık zamanaşımı süresinin dolduğu gerekçesiyle icranın geri bırakılmasına karar verilmiştir.

Borçlunun icra mahkemesine başvurusu, İİK. nun 71. maddesi gereğince takibin kesinleşmesinden sonraki döneme ilişkin zamanaşımı şikayeti olup, icra takibinin dayanağı kredi sözleşmesi olduğuna göre, takibin kesinleşmesinden sonraki dönemde işleyecek zamanaşımı süresi BK. nun 125. maddesine göre 10 yıldır. Aynı Kanunun 133. maddesinde zamanaşımını kesen sebepler düzenlenmiş olup, buna göre; borçlu borcu ikrar ettiği, hususiyle faiz veya mahsuben bir miktar para veya rehin yahut kefil verdiği takdirde; alacaklı, dava veya defi zımnında mahkemeye veya hakeme müracaatla veya icrai takibat yahut iflas masasına müdahale ile hakkını talep eylediği halde zamanaşımı kesilir. Yine aynı Kanunun 135. maddesinde; "Müruruzaman kat'edilmiş olunca kat'ıdan itibaren yeni bir müddet cereyan etmeye başlar" düzenlemesine yer verilmiştir.

Somut olayda; ödeme emrinin borçluya 17.4.2000 tarihinde tebliğ edildiği ve takibin itirazsız kesinleştiği, alacaklının, İİK'nun 121. maddesi uyarınca 13.06.2000 tarihinde dosyanın icra mahkemesine gönderilmesini talep ettiği, icra mahkemesince talep doğrultusunda karar verildiği, alacaklı tarafından açılan ortaklığın giderilmesi davası üzerine tesis edilen Akhisar Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 25.6.2002 tarih ve 2000/113 Esas, 2002/828 Karar sayılı kararına dayalı olarak 10.12.2002 tarihinde taşınmazların satışının talep edildiği, bundan sonra alacaklı tarafından 24.06.2010 tarihinde takibin yenilenmesi talebinde bulunulduğu görülmüştür.

Her nekadar alacaklının icra müdürlüğünden yetki alarak açtığı ortaklığın giderilmesi davası zamanaşımını kesen bir dava değil ise de; İİK'nun 121. maddesine göre yapılan talep ile ortaklığın giderilmesi ilamına dayalı olarak yapılan satış talebi ve takibin yenilenmesi istemi zamanaşmını keser.

O halde, mahkemece zamanaşımının 10.12.2002 tarihli satış talebi ve 24.6.2010 tarihli yenileme talebi ile kesildiği nazara alınarak, şikayet tarihi itibariyle zamanaşımının oluşmadığı gerekçesi ile talebin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.

SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 08.09.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.