Mesajı Okuyun
Old 06-02-2014, 16:46   #2
mevzu hukuk

 
Varsayılan

Sayın Meslektaşım, aşağıda ki kararda ; Vakıf hukukundan kaynaklanan uyuşmazlıkların çekişmesiz yargı olarak nitelendirilemeyeceği belirtilmiş.. Belki size yön verebilir..




T.C. YARGITAY
18.Hukuk Dairesi

Esas: 2012/3923
Karar: 2012/5822
Karar Tarihi: 17.05.2012

TESPİT DAVASI - DAVACININ VAKFIN SONA ERMESİNİ İSTEDİĞİ - VAKIFLAR GENEL MÜDÜRLÜĞÜNÜN GÖRÜŞ BİLDİRME TEMYİZ ETME GİBİ HAKLARININ BULUNDUĞU - MAHKEMECE GÖREVSİZLİK KARAN VERİLMESİ GEREKTİĞİ - HÜKMÜN BOZULDUĞU

ÖZET: Somut olayda, davacı kanun maddesi gereğince vakfın sona ermesini istediği, bu uyuşmazlıkla ilgili Vakıflar Genel Müdürlüğü'nün görüş bildirme, temyiz etme gibi haklarının bulunduğu gözetildiğinde, mahkemece davaya asliye hukuk mahkemesinde bakılmak üzere görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, işin esası hakkında karar verilmesi doğru görülmemiştir.

(4721 S. K. m. 116) (6100 S. K. m. 2, 381, 382)

Dava: Dava dilekçesinde, vakfın dağıldığının tespiti istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm Vakıflar Genel Müdürlüğü vekili tarafından temyiz edilmiştir. Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kâğıtlar okunup gereği düşünüldü:

Karar: Davacı vekili dava dilekçesinde, vakfın amacının gerçekleşmesinin imkânsız hale geldiğinden yetkili kurulca vakfın fesih ve tasfiyesine karar verildiğini ileri sürerek vakfın dağıldığının tespitine karar verilmesini istemiş, mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne karar verilmiştir.

Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun görev konusunu düzenleyen 2. maddesine göre, dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalarla' şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkemenin aksine bir düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemesi olacağı aynı Yasanın 381. ve 382. maddelerinde ise çekişmesiz yargı işleri ilgililer arasında uyuşmazlık olmayan ve ilgililerin ileri sürülebileceği herhangi bir hakkın bulunmadığı haller ile hâkimin re'sen harekete geçtiği durumlar olarak tanımlanmış olup çekişmesiz yargı işlerinin neler olduğu açıkça belirtilmiştir.

Vakıf hukukundan kaynaklanan uyuşmazlıkların niteliği ve mevzuat gereği Vakıflar Genel Müdürlüğü'nün her zaman ilgili sıfatına sahip olarak uyuşmazlık çıkartabileceği gözetildiğinde vakıf davalarının çekişmesiz yargı işi olduğundan söz edilemez.

Somut olayda, davacı Türk Medeni Yasası'nın 116/1. fıkrası gereğince vakfın sona ermesini istediği, bu uyuşmazlıkla ilgili Vakıflar Genel Müdürlüğü'nün görüş bildirme, temyiz etme gibi haklarının bulunduğu gözetildiğinde, mahkemece davaya asliye hukuk mahkemesinde bakılmak üzere görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, işin esası hakkında karar verilmesi doğru görülmemiştir.

Sonuç: Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile şimdilik diğer yönleri incelenmeksizin hükmün HUMK.’nun 428.maddesi gereğince bozulmasına, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 17.05.2012 gününde oybirliği ile karar verildi.

NOT: KONUNUN ÖNEMİ GEREĞİ YEREL MAHKEME İLAMINA AŞAĞIDA YER VERİYORUZ.

T.C.
ANTALYA
4. SULH HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO: 2012/161
KARAR NO: 2012/231

Mahkememizde görülmekte bulunan Vakıf davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,

Gereği düşünüldü:

Davacı vekili dilekçesinde Antalya 1. Noterliği’nin 01.04.2011 gün ve 5582 yevmiye sayılı senedi ile R.Ö.A. Kültür Ve Eğitim Vakfı’nın kurulduğunu, vakfın amacına ulaşamayacağının anlatıldığını ve 28.01.2012 tarihinde yapılan olağanüstü genel kurul sonucu vakfın feshine ve tasfiye edilmesine karar verildiğini, bu nedenle ana sözleşmenin 21. maddesi ve TMK.’nun 116 maddesi uyarınca vakfın sicilden silinmesine karar verilmesini talep etmiştir.

Talep dilekçesi ve ekleri incelenmiş, R.Ö.A. Kültür ve Eğitim Vakfı’nın 01.04.2011 tarihinde kurulduğu, vakıf senedinin 21. maddesine göre vakfın herhangi bir sebeple sona ermesi halinde vakfın tasfiyesinden arta kalan mal varlığı mütevelli heyet üye tam sayısının en az 2/3 sinin alacağı kararla konusuna en yakın olan bir başka vakıf ya da ihtiyacı olan eğitim kurumlarına devredileceği, ayrıca bu vakıf senedinde düzenlenmeyen konular TMK.’nun vakıflara ilişkin hükümleri ile bu kanuna dayanılarak çıkarılmış veya çıkartılacak olan tüzük hükümlerinin uygulanacağının karar altına alındığı, TMK.’nun 116 maddesine göre vakıf amacının gerçekleşmesi olanaksız hale geldiği ve değiştirilmesine de olanak bulunmadığı takdirde vakıf kendiliğinden sona ereceğinden ve mahkeme kararı ile sicilden silineceğinden talebin kabulüne karar vermek gerekmiş aşağıdaki peklide hüküm kurulmuştur.

HÜKÜM: Talebin KABULÜ ile, R.Ö.A. Kültür ve Eğitim Vakfı'nın SİCİLDEN TERKİNİNE,

Bu hususta Vakıflar Genel Müdürlüğü’ne müzekkere yazılmasına,

Bakiye harç alınmasına yer olmadığına,

Açılışta davacı tarafından yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmının davacıya iadesine,

Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda karar verildi. 17/02/2012 (¤¤)

(KAYNAK: Av: Orhan EVREN)

Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programı