Mesajı Okuyun
Old 08-04-2010, 17:24   #39
Lawyer59

 
Varsayılan

Tartışılan konuya açıklık getireceğini düşündüğüm bir Yargıtay kararını meslektaşların incelemesine sunuyorum. Umarım faydası olur.

T.C.
YARGITAY
13. HUKUK DAİRESİ
E. 2008/1076
K. 2008/7730
T. 3.6.2008
• MAAŞ HESABI ÜZERİNE KONULAN BLOKE ( Kredi Müşterisinin Hesaplarına Bir Başka Alacak İçin Haciz Gelmiş Olması Tüketici Kredisinin Henüz Vadesi Gelmemiş Olan Taksitlerini Muaccel Hale Getirmediği )
• ALACAK MUACCEL OLMADAN YAPILAN TAKAS VE MAHSUP ( Kredi Müşterisinin Hesaplarına Bir Başka Alacak İçin Haciz Gelmiş Olması Tüketici Kredisinin Henüz Vadesi Gelmemiş Olan Taksitlerini Muaccel Hale Getirmediğinden Banka Takas Mahsup Hakkını Kullanamayacağı )
• BİR BAŞKA ALACAKLI TARAFINDAN YAPILAN İCRA TAKİBİ ( Kredi Müşterisinin Hesaplarına Bir Başka Alacak İçin Haciz Gelmiş Olması Tüketici Kredisinin Henüz Vadesi Gelmemiş Olan Taksitlerini Muaccel Hale Getirmediği )
2004/m.82
4077/m.6
ÖZET : Dava, menfi tespit talebidir. Kredi müşterisinin hesaplarına bir başka alacak için haciz gelmiş olması, tüketici kredisinin henüz vadesi gelmemiş olan taksitlerini muaccel hale getirmez. Bu sebeple banka takas mahsup hakkını kullanamaz. Buna imkan veren sözleşme hükümleri haksız şart olarak kabul edilmelidir.
DAVA : Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne ve kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Davacı, TBMM'de memur olarak çalıştığını ve maaşını da davalı bankadan aldığını, ayrıca davalı bankanın aldığını, ayrıca davalı bankadan tüketici kredisi kullandığını, kredi sözleşmesi çerçevesinde maaşını davalıya temlik ettiğini, ödeme planı çerçevesinde maaşını davalıya temlik ettiğini, ödeme planı çerçevesinde taksitlerin maaşından kesildiğini, davalının bir başka şahsın kendisine karşı takip başlattığını ve maaşına haciz geldiğini gerekçe gösterip hesabına bloke koyduğunu 4 aydır maaşını alamadığını taksitlerini ödeyemediğini ailesinin geçimini sağlayamadığını yeni hacizlerin geldiğini aralarındaki sözleşmenin 10. Ve 11. Maddelerinin haksız şart olduğunu ileri sürerek fazlaya ilişkin haklarını saklı tutmak suretiyle şimdilik 5.000 YTL. maddi ve 7.000 YTl. manevi tazminatın tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davacıya 24 ay vadeli 8.000 YTl. kredi kullandırttığını, taksitlerden 11 adetinin zamanında tahsil edildiğini bundan sonra davacının maaşına haciz konulduğunu, kendisinin de sözleşme hükümlerine dayanarak maaşına bloke koyduğunu ve bakiye 13.taksidi tahsil etiğini savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davacının borçlarını ödemekte temerrüde düşüp, davalı lehine muacceliyet koşulu gerçekleşmemiş olmasına rağmen İİK. 82. Ve devamı maddeleri hükümlerine aykırı bir şekilde davalının maaşına bloke koyduğu yasal düzenlemelere aykırı davrandığı, bilirkişi raporuna göre yapılan bu işlem nedeniyle davacı zararının 872.60 YTl. olduğu gerekçe gösterilerek bu miktar üzerinden davanın kabulüne, manevi tazminata ve fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş, hüküm her iki tarafca temyiz edilmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle taraflar arasında düzenlenmiş bulunan tarihsiz tüketici kredi sözleşmesinin 10 ve 11 maddelerinin 4822 sayılı yasa ile değişik 4077 sayılı yasanın 6/1 maddesine aykırı ve tek taraflı olarak tüketici aleyhine hüküm ihtiva etmesine ve bu maddelerin haksız şart içerdiğinin anlaşılmasına göre davalının tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2- Davacı bu davasında davalı bankadan, kullandığı kredi taksitlerinin maaşından kesilmek suretiyle düzenli olarak ödemesine rağmen davalının aralarındaki sözleşmenin 10 ve 11 maddelerinde tek taraflı ve haksız olarak düzenlenen şarta dayanak 4 ay boyunca maaşının tamamına bloke koyduğunu, konulan bloke nedeniyle evinin geçimini sağlayamadığı, gibi borçlarının ödeyemediğini ve başka takiplere maruz kaldığından bahisle talepte bulunmuştur. Hüküm esas alınan bilirkişi rapor ve ek raporunda davalı bankanın davacının maaşına koyduğu bloke nedeniyle davacı hakkında Ankara 12.icra müdürlüğünün 2005/192 esas sayılı takip dosyası yönünden yapılan geç ödeme nedeniyle faiz zararı hesaplanmış ise de 29.icra Müdürlüğünün 2005/81 esas ve 13. İcra Müdürlüğünün 2005/3961 esas sayılı takip dosyaları yönünden geç ödeme nedeniyle faiz zararı yönünden her hangi bir hesaplama cihetine gidilmemiştir. Oysaki bir takip dosyasına yapılan geç ödeme diğer takip dosyasına da yansıyacaktır. Hal böyle olunca anılan takip dosyaları yönünden davacının faiz zararı belirlenmeli belirlenen miktarlar sınırlı olarak davanın kabulüne karar verilmelidir. Bu yönlerin göz ardı edilerek yetersiz bilirkişi açıklamasına itibar edilmek suretiyle yazılı şekilde hüküm tesisi, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
SONUÇ : Yukarıda birinci bentte açılanan nedenlerle davalının tüm, davacının diğer temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın davacı yararına BOZULMASINA, 03.06.2008 gününde oybirliğiyle karar verildi.