Mesajı Okuyun
Old 03-05-2016, 18:31   #9
Av.Selim Balku

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.CKaran
300 ila 500 işçi çalıştıran çok uluslu birkaç şirketin vekilliğini yürütmekteyim. Yabancı şirketler olduğu ve belli bir ciroyu aştıkları için resmi denetime tabiler ve her şey kanunidir. Maaş ödemeleri bir gün sekmez, maaşları ve sosyal hakları emsallerine göre yüksektir.

Bahsettiğiniz nevi şirketlere açtığım hemen hemen bütün davalar reddedildi.

Buna rağmen davalar işveren aleyhine sonuçlanıyorsa şüphelenilmesi gereken en son nokta hakimin takdiri olmalı...

Yukarıda ki yazılara baktığımda görüyorum ki, aslında davalarımızla çok bütünleşmişiz, sanki çalışan işçi veya çalıştıran işveren gibi beyanda bulunmuşuz...

Türkiye'de hakkaniyet istatistiği nasıl tutulur bilmiyorum ancak bunu başarabilenlere şu önermelere dikkat etmesini diliyorum.

"İşverenlerin çoğu işçinin hakkını yiyor." Öyle olsaydı yılda açılan iş davaları sayısı yılda 10 milyonu aşardı...

"İşçilerin çoğu haklı olmadıkları halde davayı kazanıyor." Öyle olsaydı yılda açılan iş davaları sayısı 10 milyonu aşardı.

"İş davalarının çoğunda işçiler haklı olmadığı halde hakimler lehlerine karar veriyor" Öyle olsaydı yılda açılan iş davaları sayısı 10 milyonu aşardı...