Mesajı Okuyun
Old 22-12-2003, 19:24   #4
Av. Bülent Sabri Akpunar

 
Varsayılan

Sayın Gemici,

Bu konuda size katılmıyorum.Zira SSK'nın Rücu hakkı 506 sayılı Kanun'da belirtilen hallerden salt İş Kazası ve Meslek Hastalığı niteliğindeki olaylara özgüdür ve bu çerçevede değerlendirilir. Zararlandırıcı olay eğer iş kazası (veya meslek hastalığı) değilse SSK nın kanundan doğan halefiyeti gerçekleşmemiş sayılmalıdır.

Kanun "İş kazası veya meslek hastalığı , 3 üncü bir kişinin kasıt veya kusuru yüzünden olmuşsa, Kurumca bütün sigorta yardımları yapılmakla beraber zarara sebep olan 3 üncü kişilere ve şayet kusuru varsa bunları çalıştıranlara Borçlar Kanunu hükümlerine göre rücu edilir. " açıktır.
Eğer özel sigorta olsaydı zararı ödediği oranda kişinin haklarına halef olup 3. kişiye rücu edebilecekti ama olayda anayasal yüküm olan sosyal adaleti sağlama ve sosyal devlet olma şartlarının kendisinde somutlaştığı kurum SSK mevzubahis olduğundan iş kazası sayılmayan hallerde 3. kişiye rücu edilememesini ve yapılan masraflara katlanılması gereğini bu sebeplerle açıklayabiliriz diye düşünüyorum.