Mesajı Okuyun
Old 01-06-2022, 08:36   #2
Av. Yakup AYDIN

 
Varsayılan

Merhaba.

1. Çocuğu temsil edecek biri olmadığı için TMK m.426 kapsamında temsil kayyımı atanması gerekir. Açılacak davada çocuğu temsilen kayyım taraf gösterilmelidir.

2. Temsil kayyımı atanmadan dava açılırsa mahkeme bu eksikliği gidermek adına ihbarda bulunarak atanmasını sağlar.

3. Aşağıdaki karar açıklanan hususları içermektedir:

Yargıtay 2. HD
2016/10029 E. - 2016/10849 K. - 02.06.2016 T.

Çocuğun anne ve babası 28.12.2009 tarihinde kesinleşen kararla boşanmış, ... velayeti babaya bırakılmış, baba 03.10.2015 tarihinde vefat etmiştir. Çocuğun annesi olan davacının, velayetin kendisine verilmesini istemi ile "hasımsız" olarak açtığı dava mahkemece reddedilmiştir.

Evlilik birliği devam ederken eşlerden birinin ölümü halinde velayet sağ kalan eşe geçer. Boşanma kararıyla velayet kendisine verilen tarafın ölümü halinde velayet sağ kalan ebeveyne kendiliğinden geçmez. Velayet sahibi baba öldüğüne göre çocuk yasal temsilden yoksun haldedir. Bu durumda, davada çocuğu temsil etmek, hak ve menfaatlerini korumak için çocuğa temsilci atanması gereklidir (Çocuk Haklarının Kullanılmasına Dair Avrupa Sözleşmesi m.4/1). O halde, çocuğun haklarının gözetilip korunması ve temsili için Türk Medeni Kanununun 426. maddesi gereğince çocuğa kayyım tayini için ihbarda bulunup, atanan kayyımın davaya dahil edilmesi, gösterdiği takdirde delilleri toplanıp, tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucu uyarınca karar verilmesi gerekirken, eksik hasım ve eksik inceleme ile yargılamaya devam edilerek, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir.

SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.