Mesajı Okuyun
Old 27-12-2006, 01:56   #10
Av.Engin Özoğul

 
Varsayılan

Sayın Umutlaw

Olayda öncelikle bir durumu açığa çıkarmak gerekir.

Bilindiği üzere fesih tek taraflı bozucu yenilik doğuran irade beyanıdır. Karşı tarafa ulaştığı andan itibaren sonuçlarını doğurur. İşveren "hiçbir ihtar vermedim ve işten çıkardım" dediği anda iş sözleşmesi feshedilmiştir. Yani ihtar vermeksizin işten çıkarılma anı sözleşmenin fesih anıdır. İşverenin işçiye yazılı bildirim yapmaksızın, işçiyi işe almayarak iş sözleşmesini zımni irade beyanıyla feshettiği hallere iş hukuku uygulamasında "eylemli fesih" denmektedir.

İşveren işçiyi, ihtar vermeden işten çıkardıktan bir gün sonra delil bulup bu delili bulduktan dokuz gün sonra da işçiye yazılı fesih bildirmi gönderirse bu bildirimin hukuki geçerliliği ne olur diye sordunuz sanıyorum.

Yukarıda da belirttiğim gibi iş sözleşmesi işverenin ihtar vermeksizin işçiyi çıkarma iradesini ortaya koyduğu anda feshedilmiştir. Bu durumda iş sözleşmesi delil bulunmadan bir gün önce feshedilmiş olmaktadır. İş sözleşmesinin feshinin ardından bir delilin bulunması iş sözleşmesini canlandırmaz. Bu nedenle de işveren zaten feshettiği bir sözleşmeyi dokuz gün sonra yeniden feshedemez. Diyelim ki işveren sözleşmeyi başka bir sebeple feshetmiş olsun. İşçi çıktıktan sonra yapılan kontrollerde işveren işçinin zimmetine para geçirdiğini tespit etsin. Bu halde de işveren bu sebebe dayanarak iş sözleşmesini fesih yoluna gidemez. Zira artık feshedilecek bir sözleşme mevcut değildir.

Bir gün sonra bulunan delil ancak şu halde işe yarayabilirdi. Diyelim ki işveren işçinin zimmetine para geçirdiğini düşünüyor. Bu nedenle de iş sözleşmesini 6 günlük süre içinde bu sebebe dayanarak feshediyor. İşçi işe iade davası açıyor. Bu sırada işveren fesih sebebiyle alakalı bir delil buluyor. Bu halde işveren işçinin zimmetine para geçirdiğini ispatlayarak davanın reddedilmesini sağlayabilir.


Mahkemede şu hususu vurgulamanızı öneririm.

İşveren yazılı bildirimden 9 gün önce iş sözleşmesini feshetmiştir. Bu halde işçiye fesih tarihi itibariyle yapılmış yazılı bir bildirim bulunmamaktadır. Bu nedenle fesih usulü yasaya aykırıdır. Aksi düşünülse yani iş sözleşmesi yazılı fesih bildirimiyle sona erdirilmiş sayılsa bile haklı nedenle fesih süresinde yapılmadığı için ve fesih sebebi bildirilmediği için iş sözleşmesinin feshi yine geçersizdir. Bu durumda fesih usulüne aykırı hareket edildiği için feshin haklı nedene dayanıp dayanmadığı hususunun araştırılmasına gerek yoktur. Bu nedenle savcılığa yapılan şikayetin beklenmesi ya da incelenmesi dava açısından önemli değildir. Davalı işverenin davranışı yargılamayı uzatmaya yöneliktir.