Mesajı Okuyun
Old 15-06-2008, 13:42   #12
Av.Habibe YILMAZ KAYAR

 
Varsayılan

Merhaba

1980’lerin başında HIV/AIDS salgını henüz yeni başlarken, HIV pozitif erkek sayısı kadın sayısından çok daha fazlaydı. Ancak o dönemden bu yana HIV pozitif kadın oranı sürekli biçimde yükselmektedir.

Dünyada olduğu gibi Türkiye’ de de HIV tanısı almış kişiler arasında kadınların sayısı hızla artmakta ve yaygın söyleyişi ile HIV/AİDS feminize olmaktadır.

Sağlık Bakanlığın verilerine göre;2007 sonuna gelindiğinde 2920 vakadan 2028 erkek ve 892 kadın HIV tanısı almıştır.Bu durumda toplam HIV taşıyıcıları arasında kadınlar % 30.5 oranındadır.

Kadınların sağlık sistemine ulaşımındaki sınırlılık Ve HIV testi yaptırma oran ve olasılıkları dikkate alındığında bu sayı görünenin aksine çok daha büyüktür.

Yani kocaman bir toplumsal sorun yaşanmaktadır.

Tartışmanın öncelikle bu sorununun varlığını kabul etmekle başlatılması ve alınabilecek önlemlerin ve eylem programların buna göre oluşturulması kaçınılmaz görünmektedir.

Konumuza dönecek olur isek;

Tıbbi açıdan bakıldığında gebelik sırasında kadının HIV taşıdığı tespit edildiğinde,eğer anne adayı gebelik sırasında düzenli bir tedavi alıyor,doğum sezeryanla gerçekleşiyor ve doğum sonrası bebek anne sütü ile beslenmiyor ve gerekli diğer tıbbi önlemler alınıyor ise; bebekler HIV negatif olmaktadır.

Alıntı:
Pozitif Yaşam Derneği olarak ilk HIV pozitif anne doğumuna desteğimiz 2006 Aralık ayında olmuştu. Annemiz hamileliğinin 37. Haftasında tanı almış ve doğumuna bir hafta kalab merkezimize başvurmuştu. Hastamızı AIDS kliniği olmadığı gerekçesi ile pek çok hastane eddetmişti. Anne adayımız Çapa’ya yönlendirildi. Bu arada anneye tedavi gördüğü enfeksiyon servisi tarafından hemen ARV terapiye başlandı. Doğum sırasında kullanılmak üzere serum ve doğumdan sonra bebeğe verilmek üzere süspansiyon (şurup) ARV arayışına geçildi. Eczanelerde ve depolarda bulunmayan ilaçlara ilaç firması ile irtibata geçerek firmanın deposundan ulaşıldı. Sadece 1 hafta öncesinde HIV pozitif olduğunu öğrenen danışan, 1 hafta içerisinde ilaçlarını temin etti, ARV tedaviye başladı, sezaryen ile doğumunu yaptı. Doğumdan sonra bulaş olmaması açısından bebeğe süt vermeyen arkadaşımızın bebeği şu an tam 8 aylık, bebek gayet sağlıklı ve şu ana kadar ki testleri HIV negatif…http://www.pozitifyasam.org/publishDocument.php?id=530

Sonuç:

Anneden bebeğe geçen hastalıklar(Hepatit,toxoplazma,şeker,akdeniz anemisi,down sendromu vb)genetik veya tedavi edilebilir , önlenebilir veya kontrol edilebilir enfeksiyonlardan da kaynaklanabilir.

Kadınların doğurganlık haklarını kısıtlayacak şekilde HIV taşıyıcısı kadınları damgalamak ve kasten doğacak çocuğuna HIV bulaştırmakla suçlamak ,hatta neredeyse HIV taşıyıcı kadınları kısırlaştırmayı önerecek şiddette tepkiler geliştirmek yerine kadınların sağlık sistemine ve olanaklarına ulaşma olanaklarını geliştirmek,uygun koşullarda gebelik ve doğum takibi yapmak ,HIV taşıyıcısı annelerin ve anne adaylarının sağlıklı yaşam hakkının temin edilmesine yönelik ulusal eylem planları yapılması yerinde olacaktır.