Mesajı Okuyun
Old 28-08-2008, 17:39   #4
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan Yol Gösterecek Karar

T.C.
YARGITAY
HUKUK GENEL KURULU
E. 1999/13-862
K. 1999/830
T. 13.10.1999
• TAHLİYE EDİLEN TAŞINMAZIN TEKRAR KİRALANMASI ( Açık Artırma Üstünde Kalan Kişinin Sözleşme Yapmaktan Kaçınması )
• ÇÖKME TEHLİKESİ BULUNAN TAŞINMAZIN TAHLİYESİ ( Yeniden İnşadan Sonra Kiraya Verilmesinde Açık Artırma Üzerinde Kalan Kişinin Sözleşme Yapmaktan Kaçınması )
• KİRA BEDELİNİN TESBİTİ ( Tahliye Edilip Yeniden İnşa Edilen Taşınmazın Kiralanmasında Artırma Üzerinde Kalan Kişinin Sözleşmeden Kaçınması )
6570/m.7,15
ÖZET : Davacının daha önce mülkiyeti davalı idareye ait dükkanda kiracı olduğu ve aleyhine 6570 sayılı yasanın 7/ç maddesi uyarınca açılan dava sonucu tahliyesine karar verilerek bu kararın infaz edildiği toplanan delillerden anlaşılmaktadır. İdarenin bu yere yeniden inşaat yaptığı ve davacının kiralamak istediği dükkanı açık artırma suretiyle kiraya vermek istediği ve bu ihalenin kira bedeli teklif eden davacının oğlu üzerinde kaldığı saptanmıştır. Ancak davacının oğlu sonradan sözleşme yapmaya yanaşmamış ve davalı idare tespit edilen kira bedeli üzerinden bu yeri davacıya teklif etmiş ve böylece tercih hakkını kullanma olanağını sağlamıştır. Teklif edilen bu kira parasının münhasıran tercih hakkını bertaraf edecek nitelikte bulunduğu ya da davalı idarenin bu eyleminin iyiniyet kurallarına aykırı olduğu kabul edilemez. Davacı bu bedel üzerinden tercih hakkını kullanmadığına göre davalı idareyi kira sözleşmesi yapmaya zorlayamaz.

DAVA : Taraflar arasındaki "muarazanın giderilmesi, taşınmazın teslimi" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; 'Sivas Asliye 3. Hukuk Mahkemesince davanın kabulüne dair verilen 5.5.1998 gün ve 1998/230-456 sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin 3.11.1998 gün ve 1998/8151-8552 sayılı ilamı ile; ( ...Davacı, davalı kurumun kiracısı iken, yıkılma tehlikesi olduğundan icra marifetiyle tahliye edildiğini yeni bina yapıldıktan sonra ihale suretiyle dükkanları kiraya vermek için ihale yapıldığını ihale üzerinde kalan kişinin kira sözleşmesi yapmaktan vazgeçtiğini komisyonca belirlenen muhammen bedel olan 60.000.000 TL. üzerinden dükkanın kendisine kiralanmasını ve teslim edilmesini talep etmiştir.

Davalı idare, taşınmazı ihalede belirlenen bedel olan 300.000.000 TL.na davacıya kiralamaya hazır olduklarını savunup davanın reddini dilemiştir.

Davacının daha önce mülkiyeti davalı idareye ait dükkanda kiracı olduğu ve aleyhine 6570 sayılı yasanın 7/ç maddesi uyarınca açılan dava sonucu tahliyesine karar verilerek bu kararın infaz edildiği toplanan delillerden anlaşılmaktadır. Ne var ki dava idarenin bu yere yeniden inşaat yaptığı ve davacının kiralamak istediği dükkanı açık artırma suretiyle kiraya vermek istediği ve bu ihalenin 300.000.000 TL. kira bedeli teklif eden davacının oğlu üzerinde kaldığı saptanmıştır. Ancak davacının oğlu sonradan sözleşme yapmaya yanaşmamış ve davalı idare 6570 sayılı yasanın 15. maddesi uyarınca ihalede tespit edilen 300.000.000 TL. kira bedeli üzerinden bu yeri davacıya teklif etmiş ve böylece tercih hakkını kullanma olanağını sağlamıştır. Teklif edilen bu kira parasının münhasıran tercih hakkını bertaraf edecek nitelikte bulunduğu ya da davalı idarenin bu eyleminin iyiniyet kurallarına aykırı olduğu kabul edilemez. Zira açık artırma sonucu yapılan ihalede anılan bu bedelin bizzat davacının oğlu tarafından teklif edildiği az yukarıda belirtildiği şeklinde saptanmıştır.

Davacı bu bedel üzerinden tercih hakkını kullanmadığına göre davalı idareyi kira sözleşmesi yapmaya zorlayamaz. Mahkemece bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması doğru değildir. Bozmayı gerektirir... )gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

KARAR : Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına dosyadaki tutanak ve kanıtlara, temyiz dilekçesinde ileri sürülen hükme etkili itirazların Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin 3.11.1998 gün ve 8151-8552 sayılı ilamında ayrı ayrı ele alınıp cevaplandırılmış bulunmasına ve özellikle MK.nun 2. maddesine aykırı bir hak kullanımı söz konusu olmasına göre, Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.

SONUÇ : Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının özel Daire bozma kararında ve yukarıda gösterilen nedenlerden dolayı HUMK.nun 429. maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine 13.10.1999 gününde, oybirliği ile karar verildi.