Mesajı Okuyun
Old 12-03-2007, 17:32   #21
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
Mesaj Sahibi:Dr.Cem Hekimbaşı
'Üstad' derseniz kahkahayla olmasa bile bıyıkaltından gülünmesi gerekir; çünkü Arapça bildiğiniz izlenimini yaratmaya çalıştığınızdan başka bir anlam verilemez.

Sayın Hekimbaşı,

Katkılarınız için teşekkür ederim. Ancak yukarıda alıntısını yaptığım cümleyi size yakıştıramadığımı ifade etmek istiyorum.

Forumu açarken demişim ki;

Alıntı:
Kafamı karıştıran kelimelerden bazılarını yazdım. TDK ' ya göre, Arapçadan dilimize giren yukarıdaki kelimeler ve benzerlerinde sonu (d) ile biten kelimeler (t) ile yazılmalı... Oysa bazı sözlüklerde ise tam tersi yazılmaktadır. Örneğin Ali Püsküllüoğlu'nun Osmanlıca-Türkçe Sözlük'ünde "üstat" telimesi "üstad" olarak yer almaktadır.

Sözkonusu kelimelerin bazı sözlüklerde farklı yazıldığını özellikle belirtmişim.

Sonraki mesajımda ise, Yargıtay kararlarının bazılarında, Medeni Kanun'da, Türk Ticaret Kanunu'nda ve 1961 Anayasası'nda da kelimelerin sonunun (d) ile bittiğini vurgulamışım.

Başka bir forum nedeniyle açıklamıştım. Öğrenciyken Öztürkçeciydim; ancak yasa maddelerini ve kitapları anlamaya çalışırken, daha sonra meslekte irtibata geçtiğiniz kimselerle anlaşabilmek için farkında olmadan Osmanlıca- Arapça-Farsça kelimelere alıştım.

Kısacası lisedeyken hiç Osmanlıca-Arapça bilmezken, yukarıda alıntısını yaptığım metinler gibi metinler sayesinde sözkonusu kelimelerle tanıştım. Yani "Arapça bildiğim izlenimi" yaratmak istemedim.

Kelimelerin yazılışı konusunda bir tereddüt yaşandığı açıktır(Kendim de dahil). Bunu örneklerle tespit ettikten sonra, üyelerden fikir sormak istedim. Aynı kelimeleri aynı metinlerden şu anda öğrenci olanlar da okumaktadır. Onlar da yanlış öğreneceklerdir. Bu duruma işaret etmek ve çözüm yolları ararken birilerinin "bıyıkaltından" da olsa bana gülmelerini istemem.

Saygılarımla