Mesajı Okuyun
Old 10-04-2009, 16:55   #9
hilallal

 
Varsayılan

Genellikle su gelirlerinin haczedilebileceği yönünde kararlar var. Konuyla doğrudan ilgisi yok ama ancak bubnları bulabildim.
T.C.
DANIŞTAY
DAIRE 9
Esas No.
2004/237
Karar No.
2005/1064
Tarihi
27.04.2005
1580-BELEDİYE KANUNU/19.7

6183-AMME ALACAKLARININ TAHSIL USULÜ HAKKINDA KANUN ( AATUHK )/70.1

HACİZ
EMLAK VE ÇEVRE TEMİZLİK VERGİSİ
ÖZET
DAVA, DAVACI BELEDİYE BAŞKANLIĞI TARAFINDAN BÜYÜKŞEHİR BELEDİYE BAŞKANLIĞINA ÖDENMESİ GEREKEN EMLAK VERGİSİ VE ÇEVRE TEMİZLİK VERGİSİ PAYLARININ TAHSİLİ İÇİN BANKA ŞUBESİNDEKİ TÜM ALACAK VE HAKLARINA HACİZ KONULMASINA İLİŞKİN İŞLEM VE HACİZ BİLDİRİLERİNİN İPTALİ TALEBİYLE AÇILMIŞTIR. BELEDİYELERİN VERGİ VE VERGİ BENZERİ GELİRLERİ HACZEDİLEMEZ
İSTEMİN ÖZETİ : Davacı belediye başkanlığı tarafından büyükşehir belediye başkanlığına ödenmesi gereken emlak vergisi ve çevre temizlik vergisi paylarının tahsili için Halk Bankası Samsun Şubesi nezdindeki tüm alacak ve haklarına haciz konulmasına ilişkin 11.7.2003 tarih ve 808-896, 798-886 sayılı, 14.7.2003 tarih ve 900-914, 910-915 sayılı haciz bildirileri ile 30.7.2003 tarih ve 1044-1047 sayılı işlemin iptali istemiyle açılan davayı; dosyanın incelenmesinden, uyuşmazlık konusu emlak ve çevre temizlik vergisi paylarının tahsili amacıyla düzenlenen ödeme emirlerinin davacı belediye başkanlığına tebliğ edildiği halde ödenmemesi üzerine sözkonusu payların tahsili amacıyla dava konusu işlemlerin tesis edildiğinin anlaşıldığı, olayda hacze konu kamu alacağına ilişkin ödeme emirlerine karşı açılan davaların mahkemelerince reddedildiği, bu nedenle usulüne uygun kesinleştiği halde ödenmeyen emlak vergisi ve çevre temizlik vergisi paylarının tahsili amacıyla tesis edilen dava konusu işlemlerde hukuka aykırılık görülmediği, davacı vekilinin, hacze konu edilen hesapta vergi ve benzeri gelirler toplandığından bunlara haciz konulamayacağı yönündeki iddiasına da itibar edilemeyeceği gerekçesi ile reddeden Samsun Vergi Mahkemesinin 20.11.2003 tarih ve 2003/1576 sayılı kararının; hacze konu edilen hesapta vergi ve benzeri gelirler bulunduğundan bunların haczedilemeyeceği, gelecekteki haklara haciz konulamayacağı, mahalli idarelerin mallarının haczedilebileceği yolundaki hükmün Anayasa'ya aykırı olduğu, bu hacizler nedeniyle personel maaşlarını ödeyemez duruma geldiklerini borçlarına karşılık gösterdikleri taşınmazın Büyükşehir Belediyelerince kabul edilmediği ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.
SAVUNMANIN ÖZETİ: Savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY SAVCISI BUKET ORAL'IN DÜŞÜNCESİ: İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinin birinci fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir.
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, sözkonusu maddede yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile temyiz edilen Mahkeme kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
TETKİK HAKİMİ AYDEMİR SAYDAN'IN DÜŞÜNCESİ: Dosyanın incelenmesinden hacze konu hesapta vergi ve benzeri gelirler bulunduğu anlaşılmış olup 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 70/1. ve 1580 sayılı Belediye Kanunun 19/7. maddesi uyarınca, vergi ve benzeri gelirler haczedilemeyeceğinden mahkemece hacze konu hesapta ne kadar vergi ve benzeri gelirler bulunduğu hususu araştırılarak sonuca göre bir karar verilmesi icabettiğinden yazılı gerekçe ile davayı reddeden vergi mahkemesi kararının bozulması gerekeceği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Dokuzuncu Dairesince işin gereği görüşüldü:
KARAR :
Uyuşmazlıkta, davacı belediye başkanlığının büyükşehir belediye başkanlığına ödemesi gereken emlak vergisi ve çevre temizlik vergisi paylarının tahsili için düzenlenen haciz bildirimlerinin iptali için açılan davayı reddeden vergi mahkemesi kararının bozulması istenilmektedir.
6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 70/1. maddesinde, 233 sayılı Kamu İktisadi Teşebbüsleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararname hükümlerine tabi İktisadi Devlet Teşekkülleri, Kamu İktisadi Kuruluşları, bunların müesseseleri, bağlı ortaklıkları, iştirakleri ve mahalli idarelerin malları hariç olmak üzere devlet malları ve hususi kanunlarında haczi caiz olmadığı gösterilen malların haczedilemeyeceği hükmüne yer verilmiş, 1580 sayılı Belediye Kanununun 19/7. maddesinde, belediye daire ve şubeleri, bahçeleri, umuma ait akar olmayan açık ve kapalı mahalleri emlak vergisinden müstesna olmak, belediye vergi ve resimleri ile hidematı ammeye muhtas ve akar olmayan emval ve eşyası üzerine haciz konulamayacağı hükme bağlanmıştır.
Anılan yasa hükümlerinin değerlendirilmesinden, belediyelerin vergi ve vergi benzeri gelirleri üzerine haciz konulamayacağı anlaşılmaktadır.
Dava konusu olayda, davacı belediye tarafından hacze konu Halk Bankası Samsun Şubesi nezdindeki hesabında vergi ve benzeri gelirlerin bulunduğu ileri sürülmüş olup temyiz dilekçesine eklenen belgelerde de bu hesapta vergi ve benzeri gelirler bulunduğu görülmektedir.
Bu nedenle, sözkonusu vergi ve benzeri gelirler anılan yasal düzenlemeler uyarınca hacze konu edilemeyeceğinden, vergi mahkemesi tarafından sözkonusu banka hesabında ne kadar vergi ve benzeri gelirler bulunduğu araştırılmak suretiyle sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın reddedilmesinde isabet görülmemiştir.
SONUÇ :
Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin kabulüne Samsun Vergi Mahkemesinin 20.11.2003 tarih 2003/1576 sayılı kararının bozulmasına 27.4.2005 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
T.C.
DANIŞTAY
DAIRE 9
Esas No.
1992/166
Karar No.
1992/2247
Tarihi
20.10.1992
6183-AMME ALACAKLARININ TAHSIL USULÜ HAKKINDA KANUN ( AATUHK )/64
3030-BÜYÜK ŞEHİR BELEDİYELERİNİN YÖNETİMİ HAKKINDA KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMENİN DEĞİŞTİRİLEREK KABULÜ HAKKINDA KANUN/24
1580-BELEDİYE KANUNU/19
BELEDİYE GELİRLERİ
HACİZ VARAKASI
ELEKTRİK TÜKETİM VERGİSİNİN HACZEDİLEMEZ NİTELİĞİ
EMLAK VERGİSİ GELİRLERİNDEN PAY VERİLMESİ
ÖZET
YASADA ÖNGÖRÜLDÜĞÜ ŞEKİLDE DÜZENLENMEMİŞ HACİZ VARAKASINA DAYANILARAK HACİZ YAPILAMACAĞI, TAHSİL EDİLEN ELEKTRİK TÜKETİM VERGİSİ HACZEDİLEMEYECEĞİ HAKKINDA.
İstemin Özeti: Yüreğir İlçe Belediyesince toplanan emlak vergisinden, Adana Büyükşehir Belediyesine ödenmesi gereken payın ödenmemesi nedeniyle, Yüreğir Belediyesinin TEK`den alacağı olan elektrik tüketim vergisi üzerine konulan haciz işlemine karşı açılan davayı; uyuşmazlığın davacı belediyenin elektrik tüketim vergisi payına tatbik edilen haciz işleminin yasal olup olmadığı hususuna ilişkin bulunduğu; 1319 sayılı Kanunun mükerrer 38. maddesinde belediyeler tarafından tahsil edilen emlak vergisinden il özel idareleri payı ayrıldıktan sonra kalan miktarın % 20 sinin büyükşehir belediye payı olarak ayrılacağı, bu miktarın tahsil edildiği ayı takip eden ayın son günü akşamına kadar ilgili yerlere ödeneceği hükmü bulunduğu, olayda sözkonusu alacağın süresinde ödenmediği, bunun üzerine alacağın cebren tahsili için ödeme emri tanzim ve tebliğ edildiği halde ödenmemesi nedeniyle TEK`teki elektrik tüketim vergisi payına borç miktarı kadar haciz tatbik edildiğinin anlaşıldığı, yapılan işlemde yasaya aykırılık bulunmadığı davacı belediyenin, 1580 sayılı Kanunun 19/7. maddesi hükmüne göre belediyeye ait emlak mal ve vergilerine haciz konulamayacağı iddiasının ise, dava konusu haciz işleminin sözkonusu yasa maddesi kapsamına girmediği, sadece davacı belediyeye kanunla verilen, TEK tarafından tahakkuk ettirilerek elektrik paralarıyla birlikte abonelerden tahsil edilen haczi kabil elektrik tüketim vergisi payına uygulanması nedeniyle yerinde olmadığı gerekçesiyle reddeden Adana 2. Vergi Mahkemesinin 18.9.1991 gün ve K:1991/1252 sayılı kararının; emlak vergisi payının tahsili amacıyla düzenlenen ödeme emri yoklukla malül olduğu için dava açılmadığı, 1580 sayılı Kanunun 19/7 fıkrasında belediye vergilerinin haczedilemeyeceği hükmü bulunduğu, elektrik tüketim vergisini anılan yasa hükmü gereği haczedilemeyeceği ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti: Yasal dayanaktan yoksun olan temyiz isteminin reddi gerekeceği savunulmaktadır.
Türk Milleti Adına hüküm veren Danıştay Dokuzuncu Dairesince Savcının ve Tetkik Hakimi D.Ü.`nün yazılı ve sözlü görüş ve düşünceleri alındıktan sonra işin gereği görüşüldü: Uyuşmazlık; ilçe belediyesince toplanan emlak vergisinden 1319 sayılı Kanunun mükerrer 38. maddesi gereğince büyükşehir belediyesine ödenmesi gereken payın ödenmemesi nedeniyle ilçe belediyesinin TEK`den alacağı olan elektrik tüketim vergisi üzerine konulan haciz işleminin iptali istemiyle açılan davanın Adana 2. Vergi Mahkemesince reddedilmesinden doğmuştur.
3030 sayılı Kanunun 24. maddesinin ( ı ) fıkrasında ilçe belediyesinin kendi aralarında veya büyükşehir belediyesi ile aralarında ihtilaf çıkması veya ilçe belediyeleri arasında farklı uygulamalar bulunması halinde, bu ihtilaf ve farklı uygulamaları ortadan kaldırmak amacıyla büyükşehir belediye meclisinin yönlendirici ve düzenleyici tedbirler almaya yetkili olduğu, bu kararlara karşı ilgililerin 10 gün içinde o ilin valisine itiraz edebilecekleri, valinin 10 gün içinde karara bağlayacağı ve valinin kararının kesin olduğu hükmü yer almaktadır.
Öteyandan 1580 sayılı Belediye Kanunu`nun Belediyelerin Hakları, Selahiyet ve İmtiyazları başlıklı 19. maddenin ( 7 ). fıkrasında "Belediye daire ve şubeleri, bahçeleri umuma ait akar olmayan açık ve kapalı mahelleri emlak vergisinden müstesna olmak, belediye vergi ve resimleri ile hidematı ammeye muhtas ve akar olmayan emval ve eşyası üzerine haciz konulmamak" hükmü düzenlenmiştir.
Dava konusu olayda, Belediye Gelirleri Kanunu`nun 34 ve müteakip maddelerine göre tahsil edilen elektrik tüketim vergisinin 1580 sayılı Yasanın 19/7. madde hükmü gereği haczedilmesi mümkün bulunmamaktadır.
Bu durumda anılan verginin, mahkemece "pay" olarak nitelendirmek suretiyle davanın reddi yönünde verilen kararda söz konusu yasa hükümlerine uyarlık bulunmamaktadır.
Kaldı ki, 6183 sayılı Kanunun 64. maddesinde haciz muamelelerinin tahsil dairelerince düzenlenen ve alacaklı amme idaresinin mahalli en büyük memurluğunca tasdik edilen haciz varakalarına istinaden yapılacağı hususu düzenlenmiş olup, bir örneği dosyada bulunan 4.7.1991 günlü haciz varakasının yetkili amir yerine genel sekreter yardımcısı tarafından imzalandığı gibi vali tarafından onaylanmadığı da görüldüğünden, haczin anılan 64. madde hükmüne uygun şekilde düzenlenmemiş olan haciz varakasına dayandığı anlaşılmıştır.
Açıklanan nedenlerle Adana 2. Vergi Mahkemesinin 18.9.1991 gün ve K:1991/1252 sayılı kararının bozulmasına, dosyanın anılan mahkemeye gönderilmesine 20.10.1992 gününde oyçokluğu ile karar verildi.
KARŞI OY
Büyükşehir belediyesi tarafından ödeme emrinin itirazsız kesinleşmesi üzerine haciz uygulamasına geçilen alacak bir vergi alacağı olduğundan, belediye malları ve vergilerini akar kişi alacaklarının tahsiline yönelik haciz uygulamasından koruma gayesiyle getirilen 1580 sayılı Kanunun 19/7. maddesi hükmüne dayanılarak belediyenin elektrik tüketim vergisi payına büyükşehir belediyesince de haciz uygulanamıyacağına karar verilmesinde isabet yoktur. Kararın bu bölümüne karşıyım.