Mesajı Okuyun
Old 30-11-2011, 15:40   #37
Av.Nevra Öksüz

 
Varsayılan

HUMK m.8-HMK m.4 hakkında:

1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu m.8'deki kiradan kastın 6570 S.K. daki kira ilişkisi ile sınırlı olduğu yargıtayın değerlendirmesi idi ve:
Yargıtay HGK, 27.5.1998 T., Esas: 1998/3-361, Karar: 1998/373: "...
Öncelikle belirtelim ki, HUMK.nun 1711 sayılı kanunla değiştirilen 8/II, b, 1. md.si "kira sözleşmesine dayanan her türlü tahliye, aktin feshi yahut tesbit davalarına, bu davalarla birlikte açılmış kira alacağı ve tazminat davalarına ve bunlara karşılık olarak açılan davalara" bakmaya Sulh Mahkemelerini görevli kılarken, 6570 sayılı gayri menkul kiraları hakkında Kanunun uygulama alanı içinde kalan kiralananları amaçladığında kuşku ve duraksamaya yer olmamalıdır. Gerçekten de, GKK. 1. maddesiyle bu Kanunun uygulanması kiralanan yerin musakkaf ( çatılı ) bir taşınmaz olmasına hasredilmiştir. Bu maddenin kapsamında kalan musakkaf yerler hakkında, kira parasının tesbiti davalarında görevli mahkemenin hangisi olacağını tayin sorunu, 30.4.1973 tarih ve 1711 sayılı Kanunla değiştirilinceye kadar Yargıtay'ın çeşitli kararlarına yol açmıştır ( Yargıtay Üçüncü HD. 15.5.1967 Tarih 2675 E. 2765 K. H.G.K. 8.10.1969 Tarih 1969/3-415 E. 739 K. H.G.K. 11.5.1968 T. 1966/ 3-1328 E. 311 K. H.G.K. 27.3.1968 T. 1966/3-1327 E. 161 K. ) İşte yasa koyucu, 1711 sayılı Kanunla musakkaf nitelikte kiralananlar yönünden ortaya çıkan Yargıtay İçtihatlarındaki bu kuşku ve duraksamaları kaldırmak amacıyla değişiklik yapmak ihtiyacını duymuş ve HUMK. md. 8/II. b.1. hükmünü getirmiştir. Görüldüğü üzere konu, bu açıdan değerlendirildiğinde anılan yasa hükmü 6570 sayılı Yasaya tabi yerler hakkında düzenlendiği ve münhasır kaldığı açıktır. Esasen, gayri musakkaf yerler hakkında görev yönünden bir sorun olmayıp miktar ana kuralına göre görevin tayin edileceğinde Yargıtay İçtihatlarında sapma göstermeyen kararlılık ve görüş birliği vardır. Öte yandan kiralanan taşınmazın niteliğine bakarak çizilecek hukuki çerçevede bu kabulü zorunlu kılmaktadır. Şöyle ki; Kiraya verilen musakkaf yerlere ilişkin uyuşmazlıklara 6570 sayılı Yasa hükümleri uygulanır ( GKK. md.1 ). Gayri musakkaf taşınmaz mallar ise Borçlar Kanunun hükümlerine tabidir..."
şeklinde bir açıklama getirilmekte idi.

Anılan maddeye bakalım: HUMK m.8/II.b.1: "II - Dava konusu olan şeyin değerine bakılmaksızın:

1. İcra ve İflas Kanununun onuncu babında yer alan 269 ve 272 nci ve sonraki maddeleri hükümleri hariç olmak üzere, kira sözleşmesine dayanan her türlü tahliye, aktin feshi yahut tesbit davaları, bu davalarla birlikte açılmış kira alacağı ve tazminat davaları ve bunlara karşılık olarak açılan davaları,..."

Şimdiki karşılığı düzenleme nedir? HMK m.4: "Sulh hukuk mahkemeleri, dava konusunun değer veya tutarına bakılmaksızın;

a) Kiralanan taşınmazların, 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davaları,..."

Yargıtay, maddeyle ilgili olarak eski tavrını devam ettirirse, yine maddeyi 6570 sayılı kanun kapsamında olan ve olmayan kira ilişkisi olarak değerlendirecektir; aksi şekilde değerlendirmesi, HUMK m.8'i değerlendirmesinin de aslında hukuki mesnetten yoksun olduğunu kabulü anlamına gelecektir (diye düşünüyorum ). Yargıtayın ne yorum yapacağını kestirmek güç olmakla beraber kanaatimce HMK m.4 ile 6570'e tabi ya da değil kira ilişkisinden mütevellit tüm uyuşmazlıklarda SHM görevli kılınmıştır.

Ve bir karar:

Yargıtay 3. HD, 24.12.2001 T., Esas: 2001/10432, Karar: 2001/10922: "Dava, kiralayan konumunda olmayan taşınmaz malikinin, davalı kiracının kötü kullanımı nedeniyle kiralananda meydana gelen zararın tahsili istemine ilişkin bulunmaktadır... Bir eylem ( örneğin, kiralanan şeyin kiracı tarafından tahribi ) hem sözleşmeye aykırılık ve hem de haksız bir eylem teşkil edebilir. O zaman burada zararın tazminini amaçlayan tek bir alacak doğar; eğer bir sözleşme tarafları bağlamakta ise, alacak bu sözleşmeye uygulanması gereken kurallara göre takdir olunur. BK.41. maddeden doğan dava hakları ancak - haksız bir eylemin üçüncü bir kişiye karşı işlenmesi halinde - üçüncü kişi lehinde doğarlar ( Andreas von Tuhr: Borçlar Hukukunun Umumi Kısmı, c.1-2, çev. Cevat Edege, ANK. 1983, sh. 361, dip not: 5 ). Kaldı ki borçluyu alacaklıya bağlayan sözleşmesel ilişkiden sarfı nazar edilse bile, sözleşmesel bir kusur aynı zamanda haksız bir eylem yani borçluya düşen genel mahiyette yasal bir yükümlülüğü tecavüz teşkil edebilir. Örneğin, kira sözleşmesinde kiracı kiralanan şeyi tahrip ederse, bu eylemi hem iade ( geri verme ) yükümlülüğüne bir tecavüzü ( BK.md. 266 ) ve hem de BK. mad. 41 anlamında haksız olarak sebebiyet verilen bir zararın doğmasına neden olur ( Tuhr, sh. 573 ).


Malik. kendisine ait bir şeyin bir kimse tarafından üçüncü bir kişiye tevhidiine ( bırakmasırıa ) ilişkin bir sözleşme ile bağlı değildir. MK.901. madde ancak ayni ( nesnel ) hakların kazanılmasında iyiniyeti koruduğu için, o şeyi teslim alan ( örneğin kiracı ) iyineyete dayanamaz ( Tuhr, sh.127, dip not:20 )

C ) HUKUKSAL TAKDİR:

Kiracı, kiralananda hor kullanımdan dolayı meydana gelecek hasarlardan sorumludur. Bu sorumluluk dava dışı kiralayana karşı sözleşmeden, kiralayan konumunda olmayan malike karşı ise mülkiyet hakkına verilen zarardan kaynaklanmaktadır. Zarar gören, uğradığı zararın tazmini için davacı sıfatıyla dava açmak hakkına sahiptir. Zira mal varlığında meydana gelen eksilme veya hasar için tazminat isteminde bulunacak kimsenin, mal varlığı eksilen ( zarar gören ) şahıs olacağı doğaldır.
BK. md. 256/I ile kiracıya, kiralananı kullanırken tam bir özen gösterme ödevi yükletilmiştir. Buna karşın kiracı, kiralananı hor kullanıp hasar verirse, gerek sözleşme ve gerekse haksız eylem nedeniyle zarar giderim ( tazminat ) borcu altına girmiş olur. Sözleşmeden doğan sorumluluk ile sözleşme dışı sorumluluğun yarışması ( telahuku ) durumunda, zarar gören tazminat davasını haksız eyleme dayandırabilir..."

Saygılar...