Mesajı Okuyun
Old 29-07-2008, 17:22   #3
Av. Bülent Sabri Akpunar

 
Varsayılan

Yargıtay kararlarında Estetik amaçlı vücuda müdahalenin "istisna akdi" olarak tanımlandığı görülmektedir. Eğer bahsigeçen ilişki bu kapsamda değerlendirilirse Tüketici Yasası uygulanmaz.Bu durumda istisna akdine dayalı olarak BK 96 daki sözleşmeye aykırılık hükümlerine, BK 360 istisna akdi hk. hükümlere, bu bağlamda ispat kolaylığı açısından BK 55 ve BK 100 maddelerine, doğrudan fail hakkında BK 41 hükümlerine dayanılabilir.(Veya eksik teselsül nedeniyle hepsine karşı) İlk planda vucuttaki izlerin ve delil niteliğindeki hususların tespiti gerekebilir.Maddi ve manevi tazminat davası açılmalıdır.


Alıntı:
T.C.
YARGITAY
15. HUKUK DAİRESİ
E. 1999/4007
K. 1999/3868
T. 3.11.1999
• ESER SÖZLEŞMESİ NİTELİĞİ ( Doktorun Estetik Amaçlı Müdahalesi )
• ESTETİK AMAÇLI MÜDAHALE ( Eser Sözleşmesinin Konusunu Oluşturduğu )
• DÖVME İZİNİN ORTADAN KALDIRILMASI AMAÇLI CERRAHİ MÜDAHALE ( Eser Sözleşmesi Niteliği )
• AYBA KARŞI TEKEFFÜL ( Doktorun Estetik Amaçlı Cerrahi Müdahalesinde )
818/m.47,355,360
ÖZET : Doktorun estetik amaçlı vücuda müdahalesi eser sözleşmesinin konusunu oluşturduğundan, koldaki dövme izini tamamen yok etmeyi taahhüt etmiş sayılır.

DAVA : Mahalli mahkemesinden verilen hükmün temyizen tetkiki davacı vekil tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:

KARAR : 1 - Dosyadaki yazılara ve kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere göre, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz isteminin reddi gerekmiştir.

2 - Bir hasta ile onu tedavi eden doktor ve bir avukat ile onun müvekkili arasındaki ilişki, vekalet sözleşmesinin konusunu oluşturur. Doktor, hastasına tıbbi yardımda ve avukat da hukuki yardımda bulunmayı taahhüt ederler; ancak, hastayı iyileştirme ve davayı kazanma gibi bir sonucun taahhüdü, vekalet sözleşmelerinde söz konusu olamaz. Hasta ölse veya dava kaybedilse dahi, tıbbi yardımda bulunan doktor ile hukuki yardımda bulunan avukat, yaptıkları yardımın karşılığı olan ücrete hak kazanırlar ve kusurları dışında sorumlu olamazlar.

Eser ( istisna ) sözleşmelerinde ise, sadece bir hizmette bulunmak değil, aynı zamanda "Eser" denilen olumlu-olumsuz bir sonucun taahhüdü söz konusudur. Sonuç gerçekleşmezse, meydana gelen zarardan yüklenici sorumlu olur.

Bir diş doktorunun, kanal tedavisi değil de, takma diş yapması ( protez ) işi ve bir cerrahın tedavi değil de güzellik amacıyla insan vücudu üzerindeki tıbbi müdahalesi ( olayımızda olduğu gibi ) işi, BK.nun 355 ve devamı maddelerinde düzenlenmiş bulunan istisna ( eser ) sözleşmesinin konusunu oluşturur.

Eser sözleşmesi uyarınca davalı doktorun tedavi niteliği olmayan tıbbi müdahalede bulunması ifa yönünden yeterli değildir. Yaptığı işin, hangi yöntemi kullanırsa kullansın ayıpsız ( kusursuz ) olarak ortaya çıkması da gerekir. Davacının kolundaki dövmeyi estetik amaçla silmek için müdahalede bulunan doktor, aynı zamanda, izi tamamen yok etmeyi de, eser sözleşmesinin niteliği itibariyle taahhüt etmiş sayılır. Oysa, dosya kapsamına ve fotoğraflara göre, davacının kolundaki eski durumu aratırcasına, sağlıksız ve çirkin görünümlü yeni bir iz, cerrahi müdahalenin izi olarak ortaya çıkmıştır. Yapılan iş, BK.nun 360. maddesi gereğince, kabule icbar edilemeyecek derecede ayıplı bir iştir.

Bu durumda, davacının hayatı boyunca taşıyacağı bu çirkin iz nedeniyle üzüntü duymuş olması, izahtan varestedir.

O halde, 300.000.000 TL manevi tazminat talebinin kabulü gerekirken, yazılı gerekçeyle reddi doğru olmamış, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.

SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda 2. bendde açıklanan nedenlerle davacı yararına BOZULMASINA, davacının diğer temyiz itirazının ise 1. bend uyarınca reddine, 3.11.1999 gününde oybirliğiyle karar verildi.

yarx