Mesajı Okuyun
Old 15-09-2006, 17:14   #6
ISIL YILMAZ

 
Varsayılan Yargıtay kararları

Sn.Yıldız,
Sorunuz benim de kafama takıldı ve yargıtay kararlarına göz attım, bulabildiğim kararlarda hep 89/2'den sonra dava açılmasından bahsediyor, aşağıda kararları yolluyorum.
Saygılar.
T.C.

YARGITAY

19. HUKUK DAİRESİ

E. 2005/8923

K. 2005/13041

T. 26.12.2005

• MENFİ TESPİT DAVASI ( Davacı Bankanın Haciz Süresinde İtiraz Edilmeyen Birinci Haciz İhbarnamesi Nedeniyle Borçlu Olmadığının Tespiti Talebi )

• HACİZ İHBARNAMESİ ( Birinci İhbarnameye Süresi İçinde Cevap Verilmediği İçin Borç Zimmetinde Sayılan Davacı Bankanın Davalılardan Doğmuş ve Doğabilecek Alacaklılarının Mahsup Edilerek Kalan Bakiye Bedeli Ödemekle Zorunlu olduğunun Kabul Edilmesi )

• MAHSUP ( Kira Akdinin Devamı Halinde Davacı Bankadan Diğer Davalıların İleride Doğacak Kira Alacaklarının Asaleten ve Kefaleten Olan Kredi Borçlarına Mahsubundan Sonra Bir Bakiye Kalması Halinde Davalı Bankanın İcra Dosyasına Gönderilmesi )

2004/m.72,89

ÖZET : Davalıların davacı nezdinde alacakları bulunduğu, bu konudaki talebin reddi ile kalan kısım yönünden davanın kabulüne, kira akdinin devamı halinde davacı bankadan diğer davalıların ileride doğacak kira alacaklarının, asaleten ve kefaleten olan kredi borçlarına mahsubundan sonra bir bakiye kalması halinde davalı bankanın icra takip dosyasına gönderilmesine karar verilmesi gerekir.
DAVA : Taraflar arasındaki birleştirilen menfi tesbit davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı her iki davanın da kısmen kabulüne, kısmen REDDİNE yönelik olarak verilen hükmün davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vek. Av.İlker Peksezer ile davalı Emlak Bankası A.Ş ( Aydın Şubesi ) vek.Av.Nüket Eroğlu gelmiş, diğer davalı adına kimse gelmemiş olduğundan onun yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
KARAR : Dava, İİK.nun 89. maddesi uyarınca açılmış menfi tesbit davasıdır.
Davacı kendisine İİK.nun 89. maddesi uyarınca gönderilen birinci haciz ihbarnamesinin tebliğ tarihi itibariyle takip borçlularının kendisinde alacakları bulunmadığının tespitini istemektedir.
Somut olayda davalı bankaca Ahmet Şahin ve Ali Fuat Şahin'in davacı nezdinde bulunan hak ve alacaklarının haciz edildiği bildirilerek davacıya birinci haciz ihbarnamesi gönderilmiştir. Birinci ihbarnameye süresi içinde cevap verilmediği için borç davacı zimmetinde sayılarak ikinci haciz ihbarnamesi çıkartılmıştır. Bunun üzerine davacı yanca açılan davada yapılan incelemede Ahmet Şahin'in 1.62 USA doları, Ali Fuat Şahin'in 11.652.000.TL davacı banka nezdinde alacakları bulunduğu davacı bankanın adı geçen davalılara ait taşınmazda aracı olması nedeniyle ileride doğacak kira alacakları ve davalıların bankaya asaleten ve kefaleten kredi borçları olduğu tespit edilmiştir.
Bu durumda mahkemece, davalı Ahmet Şahin'in 1.62 USA ve Ali Fuat Şahin'in 11.652.000.TL davacı nezdinde alacakları bulunduğu, bu konudaki talebin reddi ile kalan kısım yönünden davanın kabulüne, kira akdinin devamı halinde davacı bankadan diğer davalıların ileride doğacak kira alacaklarının, asaleten ve kefaleten olan kredi borçlarına mahsubundan sonra bir bakiye kalması halinde davalı bankanın icra takip dosyasına gönderilmesine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davacı yararına takdir edilen 450.00.YTL duruşma vekalet ücretinin davalılardan alınarak, davacıya ödenmesine, peşin harcın istek halinde iadesine, 26.12.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.
T.C.

YARGITAY

12. HUKUK DAİRESİ

E. 2005/20437

K. 2005/24668

T. 9.12.2005

• HACİZ İŞLEMLERİNİN İPTALİ DAVASI ( İkinci Haciz İhbarnamesinin Tebliği Tarihi İtibariyle Alacaklının Haciz İsteme Hakkının Doğmamış Olması Nedeniyle )

• İSTİHKAK İDDİASI ( Haciz Yapıldığı Sırada Şirket Yetkilisinin Hazır Olduğu Herhangi Bir İstihkak İddiasında Bulunmaması Nedeniyle İsteminin Reddinin Gerekmesi )

• İKİNCİ HACİZ İHBARNAMESİ ( Üçüncü Kişinin Haciz İhbarnamesinin Tebliğ Tarihini Düzelttirdikten Sonra Menfi Tespit Davası Açtığı Ancak Bu Davayı Tevsik Eden Belgesini Yedi Günlük Sürede İcra Dosyasına İbraz Etmemiş Olması )

2004/m.89

ÖZET : 3. kişi ikinci haciz ihbarnamesinin tebliğ tarihini 21.11.2002 olarak düzelttirdikten sonra 27.11.2002 tarihinde menfi tespit davasını açtığı ancak bu davayı tevsik eden belgesini bu tarihte yürürlükte olan İİK.nun 89/3. maddesinde öngörülen 7 günlük sürede icra dosyasına ibraz etmediği açılan dava ile ilgili nihai kararı 10.02.2004 tarihinde dosyaya sunmuştur. Bu durum karşısında mahkemece 3.kişinin isteminin reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
DAVA : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki 3.kişi vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Mahkemece, 02.06.2005 tarih ve 2003/173 E, ve 2005/435 K, sayılı kararın kesin olduğundan bahisle 3.kişi vekilinin temyiz talebinin reddine karar verilmiş ise de 3.kişinin istemleri arasında haczin iptali de bulunduğundan buna yönelik verilmiş bulunan kararın temyiz kabiliyeti olduğundan mahkemenin 23.06.2005 tarih ve 2003/173 E, 2005/435 ek karar sayılı kararının kaldırılmasına karar verildi, temyiz incelemesinde geçildi:
3.kişinin icra mahkemesine başvurusu, haklarında çıkartılan 2.haciz ihbarnamesinin tebliğ tarihinin 21.11.2002 olarak düzeltilmesine, Ankara 16. İcra Mahkemesi'nin 03.12.2002 tarih ve 2002/841 E, 2002/1008 K. sayılı karar verildiğini, bu nedenlerle bu tarih itibariyle alacaklının haciz isteme hakkının doğmadığını buna rağmen haklarında haciz uygulattırdığından bahisle bu haciz işlemlerinin iptaline karar verilmesine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece haciz yapıldığı sırada şirket yetkilisinin hazır olduğunu, herhangi bir istihkak iddiasında bulunmadığından dolayı bu istemin reddine karar verildiği görülmektedir. 3. kişi ikinci haciz ihbarnamesinin tebliğ tarihini 21.11.2002 olarak düzelttirdikten sonra 27.11.2002 tarihinde menfi tespit davasını açtığı ancak bu davayı tevsik eden belgesini bu tarihte yürürlükte olan İİK.nun 89/3. maddesinde öngörülen 7 günlük sürede icra dosyasına ibraz etmediği açılan dava ile ilgili nihai kararı 10.02.2004 tarihinde dosyaya sunmuştur. Bu durum karşısında mahkemece 3.kişinin isteminin reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. O halde, kararın onanması gerekmiştir.
SONUÇ : 3.kişi vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK. 366 ve HUMK.nun 438. maddeleri uyarınca ( ONANMASINA ), 11.20 YTL onama harcı temyiz edenden alındığından başkaca harç alınmasına mahal olmadığına, 09.12.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.
yarx
T.C.

YARGITAY

4. HUKUK DAİRESİ

E. 2005/9609

K. 2005/9295

T. 15.9.2005

• İSTİRDAT DAVASI ( Haciz İhbarnamelerine İtiraz Edemeyen 3. Kişi Ödediği Paranın İstirdatı İçin Dava Açabildiği )

• BORÇLU OLUNMAYAN PARANIN ÖDENMESİ ( Ödemek Zorunda Kalan Şahıs Takip Borçlusu veya Kötüniyetli Olması Halinde Takip Alacaklısı Aleyhine İstirdat Davası Açabildiği )

• KÖTÜNİYETLİ ALACAKLI ( Borçlu Olmadığı Parayı Ödemek Zorunda Kalan Şahıs Takip Alacaklısı Aleyhine İstirdat Davası Açabildiği )

• SEBEPSİZ ZENGİNLEŞME ( Borçlu Olmadığı Parayı Ödemek Zorunda Kalan Şahıs Takip Borçlusuna Karşı İstirdat Davası Açabildiği )

2004/m. 72, 89

ÖZET : Davacı, borçlu olmadığı parayı ödemek zorunda kaldığını iddia ettiğine göre dava nitelikçe istirdat davasıdır. Borçlu olmadığı parayı ödemek zorunda kalan şahıs, takip borçlusu veya kötü niyetli olması halinde takip alacaklısı aleyhine istirdat davası açabilir. Takip borçlusu sebepsiz zenginleşme, kötü niyetli takip alacaklısı da haksız eylem nedeniyle sorumludur. Yerel mahkemece aksi kanaat ve yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi hatalıdır.
DAVA : Davacı İ. A.Ş. Genel Müdürlüğü vekili Avukat Ö.K. tarafından, davalılar F. ve C. aleyhine 29/09/2003 gününde verilen dilekçe ile istirdat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 09/0312004 günlü kararın Yargıtay' ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü:
KARAR : Dava, istirdat istemine ilişkindir. Yerel mahkemece dava reddedilmiş, kararı davacı temyiz etmiştir.
Davacı, davalılardan C'nin borçlu, F'nin ise alacaklı olduğu İcra dosyasında İcra İflas Kanunu'nun 89. maddesine göre kendisine birinci ve ikinci haciz ihbarnameleri gönderildiğini ve fakat itiraz edilmediğinden borç yedlerinde sayıldığından ihbarnamedeki bedelin haciz sonucu ödendiğini ancak takip borçlusunun kendinde alacağı olmadığından ödemiş olduğu bu paranın takip borçlu su ve alacaklısından geri alınarak kendisine verilmesini istemiştir. Mahkemece, süresinde haciz ihbarnamelerine itiraz edilmediği ve menfi tespit davası açılmadığı gerekçesi ile dava reddedilmiştir.
Davacı, borçlu olmadığı bir paranın ödendiğini iddia ettiğine göre, dava İ.İ.K.'nun 89/5. maddesine dayalı bir istirdat davasıdır. Anılan yasa hükmü gereğince davacı, dava açarak ödemek zorunda kaldığı paranın takip borçlusundan veya kötü niyetli olması halinde takip alacaklısından geri alınmasını isteyebilir. Çünkü takip borçlusu davacı aleyhine sebepsiz zenginleştiğinden kötü niyetli ise takip alacaklısı da davacıya karşı haksız eylem nedeniyle sorumlu olur. Davacının süresinde itiraz etmesi veya menfi tespit davası açması durumunda eldeki alacak davasına gerek olmayacağına göre yerel mahkemenin red gerekçesi yerinde değildir. Şu durumda, mahkemece işin esasına girilerek taraf delilleri toplanarak varılacak sonuca göre bir karar vermek gerekirken yazılı gerekçe ile davanın reddi usul ve yasaya aykırı görüldüğünden kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenlerle davacı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 15.09.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.