Mesajı Okuyun
Old 05-12-2012, 16:53   #20
Sinerji Hukuk Yazılımları

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY

Ceza Genel Kurulu
Esas: 2008/16-98
Karar: 2008/154
Karar Tarihi: 03.06.2008


ALACAKLISINI ZARARA SOKMAK KASDİYLE MEVCUDUNU EKSİLTME SUÇU - SORGU SÜRESİ İLE İNCELEME TARİHİ ARASINDA BEŞ YILLIK ASLİ ZAMANAŞIMI SÜRELERİ DOLDUĞU - HÜKÜMLÜLERDEN BİRİ İÇİN ZAMANAŞIMI SÜRESİNİN HENÜZ DOLMADIĞI - YENİDEN TEMYİZ DAVASI AÇILMASI GEREĞİ

ÖZET: Somut olayda Özel Dairece inceleme yapılan 25.03.2008 tarihi itibarıyla F. ve H. yönünden sorgu süresi ile inceleme tarihi arasında 765 sayılı Yasanın 102/4 ve 104/2. maddeleri gereğince 5 yıllık asli zamanaşımı süreleri dolmuş ise de; 13.03.2007 tarihli mahkumiyet kararı ile kesintiye uğramış olması nedeniyle hükümlü Ç.A. açısından 5 yıllık zamanaşımı süresi henüz dolmadığından, Özel Dairenin Ç.A. ile ilgili kararı isabetli bulunmamıştır. Bu itibarla; itirazın kabulüne, Özel Daire kararının hükümlü Ç.A.'a ilişkin olan kısmının kaldırılmasına ve dosyanın Ç.A. yönünden yeniden temyiz davası açılarak, yeni bir karar verilmesi için Yargıtay 16. Hukuk Dairesine gönderilmesi gerekir.

(2004 S. K. m. 331, 366) (765 S. K. m. 102, 104, 522) (1412 S. K. m. 322)

Dava: Finansbank'a kredi borcu olan sanık Ç.A.'ın alacaklıdan mal kaçırmak amacıyla 23.01.2001 ve 24.01.2001 tarihlerinde bir kısım gayrimenkullerini muvazaalı olarak tanıdıklarına devrettiği iddiasıyla sanığın 2004 sayılı İcra ve İflas Yasasının 331/1-3. maddeleri uyarınca cezalandırılması için İzmir C. Başsavcılığınca 01.06.2001 havale tarihli iddianame ile açılan kamu davası sonunda; İzmir 9. Asliye Ceza Mahkemesinin 22.06.2005 gün ve 656-379 sayılı görevsizlik kararı üzerine davaya bakan İzmir 2. İcra Ceza Mahkemesince 13.03.2007 gün ve 1462-1126 sayı ile; < (diğer iki sanığın beraatına)... Sanık Ç.A.'ın alacaklısını zarara sokmak maksadıyla mevcudunu eksiltmek suçu sabit görülmekle eylemine uyan İİK. 331/1 ve 765 sayılı Yasanın 522/1. maddeleri uyarınca 4 ay hapis cezası ile mahkumiyetine,> hükmedilmiş olup, hüküm sanık Ç.A. müdafii ile katılan vekili tarafından temyiz edildiğinde; dosyayı inceleyen Yargıtay 16. Hukuk Dairesince 25.03.2008 gün ve 5247-1831 sayı ile;

Karar: <... Sanıklara isnat edilen suç, İİK. nun 331. maddesinde düzenlenmiştir. Yasada bu suç için öngörülen cezanın türü ve üst sınırına göre; zamanaşımını kesen en son işlem olan sanık Ç.A. yönünden sorgusunun yapıldığı 22.10.2002, sanık H.K. için sorgusunun yapıldığı 23.10.2002 ve F.Ö.'ın sorgusunun yapıldığı 08.03.2002 tarihlerinden temyiz incelemesinin yapıldığı tarihe kadar borçlu sanıkların lehine olan 765 sayılı TCK. nun 102/4, 104/2. maddelerinde öngörülen 5 yıllık asli zamanaşımı süresinin dolduğu anlaşılmakla, sair yönler incelenmeksizin hükmün İİK. nun 366. maddesi gereğince bozulmasına, 1412 sayılı CMUK. nun 322/1 ve 765 sayılı TCK. nun 102/4, 104/2. maddeleri uyarınca davanın zamanaşımı nedeniyle ortadan kaldırılmasına..." karar verilmiştir.

Bu karara, Yargıtay C. Başsavcılığınca 25.04.2008 gün ve 190975 sayı ile;

<... Sanık Ç.A. ve diğer sanıklar hakkında, 23.01.2001 tarihinde işlendiği iddia edilen suçtan dolayı 21.05.2001 tarihinde iddianame ile kamu davası açılmış olup, Ç.A.'ın sorgusunun yapıldığı 22.10.2002 tarihinden itibaren, zamanaşımını en son kesen 13.03.2007 tarihli mahkumiyet hükmüne kadar 765 sayılı TCY.nın 102/4. maddesinde belirlenen 5 yıllık sürenin geçmediği gözetilmeden, zamanaşımının dolduğundan bahisle yazılı şekilde bozma ve zamanaşımı nedeniyle ortadan kaldırma kararı verilmesi ...> isabetsizliğinden itiraz yoluna başvurulmuş ve Özel Daire kararının kaldırılarak, dosyanın sanık Ç.A. yönünden temyiz incelemesi yapılmak üzere Dairesine gönderilmesi talep edilmiştir.

Dosya Yargıtay Birinci Başkanlığına gönderilmekle, Yargıtay Ceza Genel Kurulunca değerlendirilmiş ve açıklanan gerekçelerle karara bağlanmıştır:

Ceza Genel Kurulu'ndaki inceleme hükümlü Ç.A. hakkındaki hükme hasren yapılmıştır.

Finansbank'a kredi borcu bulunan Ç.A.'ın alacaklıdan mal kaçırmak amacıyla 23.01.2001 ve 24.01.2001 tarihlerinde bir kısım gayrimenkullerini muvazaalı olarak tanıdıklarına devretmesi tarzında gerçekleştiği anlaşılan olayla ilgili olan ve itiraza konu edilen husus zamanaşımı süresinin dolup dolmadığına ilişkin olduğundan bu husus önmesele olarak incelenmiştir.

Dosya kapsamına göre;

23.01.2001 ve 24.01.2001 tarihlerinde birlikte suç işledikleri iddia edilen 3 ayrı sanık hakkında 01.06.2001 havale tarihli iddianame ile kamu davaları açılmıştır. Sanıklardan, Ç.A.'ın mahkeme önündeki sorgusu 22.10.2002 tarihlidir. Buna karşılık, F. isimli sanık 08.03.2002, H. isimli sanık ise 23.10.2002 tarihinde sorgulanmıştır. Sorgudan itibaren İzmir 2. İcra Ceza Mahkemesinin 13.03.2007 tarihli hükmüne kadar üç sanık açısından da zamanaşımını kesen başka bir işlem yapılmamıştır. Bu hükümle, F. ve H. hakkında beraat, Çağlar hakkında ise mahkumiyet hükmü verilmiştir. Dolayısıyla, F. ve H. ile ilgili olarak zamanaşımı işlemeye devam etmiş; ancak Çağlar hakkındaki mahkumiyet hükmü ile birlikte 765 sayılı Yasanın 104/1. maddesi uyarınca zamanaşımı kesilmiştir.

2004 sayılı İcra ve İflas Yasası'nın suç tarihi olan 23.01.2004 ve 24.01.2004 tarihleri itibarıyla yürürlükte bulunan ve sonradan yapılan değişikliklere göre daha lehe hükümler içeren metnine göre, alacaklısını zarara sokmak kastıyla mevcudu eksiltme suçunun gerektirdiği ceza 3 aydan 3 yıla kadar hapis cezası olduğundan, bu suç 765 sayılı Yasanın 102/4. maddesindeki 5 yıllık zamanaşımı süresine tabidir.

Özetlenen durum karşısında, Özel Dairece inceleme yapılan 25.03.2008 tarihi itibarıyla F. ve H. yönünden sorgu süresi ile inceleme tarihi arasında 765 sayılı Yasanın 102/4 ve 104/2. maddeleri gereğince 5 yıllık asli zamanaşımı süreleri dolmuş ise de; 13.03.2007 tarihli mahkumiyet kararı ile kesintiye uğramış olması nedeniyle hükümlü Ç.A. açısından 5 yıllık zamanaşımı süresi henüz dolmadığından, Özel Dairenin Ç.A. ile ilgili kararı isabetli bulunmamıştır.

Bu itibarla; itirazın kabulüne, Özel Daire kararının hükümlü Ç.A.'a ilişkin olan kısmının kaldırılmasına ve dosyanın Ç.A. yönünden yeniden temyiz davası açılarak, yeni bir karar verilmesi için Yargıtay 16. Hukuk Dairesine gönderilmesi gerekmektedir.

Sonuç: Açıklanan nedenlerle,

1- Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı itirazının KABULÜNE,

2- Yargıtay 16. Hukuk Dairesinin 25.03.2008 gün ve 5247-1831 sayılı kararının hükümlü Ç.A. ile ilgili olan kısmının KALDIRILMASINA,

3- Hükümlü Ç.A. hakkındaki hükümle ilgili olarak yeniden temyiz davası açılarak, yeni bir karar verilmesi için dosyanın Yargıtay 16. Hukuk Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına tevdiine, 03.06.2008 günü yapılan müzakerede oybirliği ile karar verildi. (¤¤)