Mesajı Okuyun
Old 23-06-2021, 23:03   #3
avmehmetkaramanli

 
Varsayılan 89/3 sürelerini kaçıran 3. kişi istirdat davasını alacaklıya karşı acabilir mi ?

. Hukuk Dairesi 2019/639 E. , 2019/5780 K.

"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 10/10/2013 gününde verilen dilekçe ile menfi tespit istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; menfi tespit isteminin kabulüne, istirdat isteminin ise reddine dair verilen 15/11/2018 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ve davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Dava, menfi tespit ve istirdat istemine ilişkindir. Mahkemece, menfi tespit isteminin kabulüne, istirdat isteminin ise reddine karar verilmiş; hüküm; davacı ve davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, davalı alacaklı tarafından dava dışı borçlular ... ve ... İnş. San. Tic. Ltd. Şti. aleyhine ... 6. İcra Müdürlüğü'nün 2012/16159 esas sayılı dosyasında başlatılan icra takibi nedeniyle tarafına 1., 2. ve 3. haciz ihbarnameleri gönderildiğini, haciz ihbarnamelerine karşı süresinde itiraz edemediğini, dava dışı borçlular ile arasında herhangi bir alacak ve borç ilişkisi bulunmadığını belirterek, icra dosyası alacaklısı davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece; alınan bilirkişi raporu benimsenerek davacının icra dosyasında borçlu olan şahıs ve şirketler grubu ile arasında herhangi bir iş yapılmadığı, bu nedenle aralarında alacak ve borç ilişkisinin bulunmadığı gerekçesiyle menfi tespit isteminin kabulüne, davalının haciz ihbarnamelerinin gönderilmesi sırasında kötüniyetli olduğunun ispat edilemediği gerekçesiyle istirdat isteminin reddine karar verilmiştir.
Dosya içeriğinden; mahkemece, davanın İİK'nın 89/3 maddesi uyarınca hak düşürücü sürede açılmadığı gerekçesiyle süre yönünden reddine dair verilen 11/03/2014 tarihli ilk kararın, Dairemizin 27/10/2014 tarih ve 2014/9437 esas, 13930 karar sayılı ilamıyla, davanın genel hükümlere göre açılan menfi tespit davası olduğu, bu nedenle hak düşürücü süre yönünden ret kararı verilmesinin yerinde olmadığı gerekçesiyle bozulduğu, mahkemece bozma ilamına uyulması sonrasında; davanın menfi tespit davası olarak genel hükümlere göre açıldığı kabul edildiğine göre, ilgili dosya borçlusu olarak görünen dava dışı şirket ve Taner Gürsel aleyhine açılması gerektiği, zira iddianın genel olarak borçlu olunmadığının tespiti davası olduğu, icra dosyası alacaklısının davacıdan doğrudan alacaklı olduğuna dair bir iddiasının bulunmadığı, kendisine bu davada husumet yöneltilemeyeceği gerekçesiyle davanın husumet yönünden reddine karar verildiği ve bu kararın da Dairemizin 28/01/2016 tarih ve 2015/16047 esas, 2016/1193 karar sayılı ilamıyla, takip kapsamında davacıya İİK 89. maddesi uyarınca gönderilen 1. ve 2. haciz ihbarnamelerine süresi içinde itiraz edilmediği,
üçüncü haciz ihbarnamesinin ise 21/05/2013 tarihinde tebliğ edildiği, süresi içinde dava açılmadığı, bu haliyle takip kesinleşmekle davacının, takip borçlusu yerine geçtiği, bu nedenle davacıya husumet düştüğü gerekçesiyle bozulmasına karar verildiği anlaşılmaktadır.
Şu durumda, Dairemizin yukarıda belirtilen ve mahkemece uyulan bozma ilamları uyarınca eldeki davanın genel hükümlere göre açılan menfi tespit davası olduğu hususu kesinleşmiştir. Dosya kapsamına alınan ve mahkemece de benimsenen bilirkişi raporu uyarınca icra takibi borçlusu ... ve ... İnş. San. Tic. Ltd. Şti.'ne davacının borçlu olmadığı tespit edildiğine göre genel hükümlere göre açılan menfi tespit davasında istirdata karar verilebilmesi için karşı tarafın kötüniyetli olunduğunun ispatına ihtiyaç yoktur. Mahkemece istirdat isteminin kabulüne karar verilmesi gerekirken yanılgılı gerekçe ile reddine karar verilmesi doğru değildir. Anılan yön gözetilmeden usul ve yasaya aykırı olarak verilen kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda gösterilen nedenlerle davacı yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre davalının temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına ve davacıdan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 04/12/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.