Mesajı Okuyun
Old 02-09-2010, 13:55   #2
M.SERDAR DEMİRTAŞ

 
Varsayılan

Paylaşma davası açıldığında mahkemece ilk yapılacak iş ;taraf teşkilini sağlamaktır.Tüm paydaş veya ortakların davada yer alıp almadıkları kontrol edildikten sonra işin esasına girilir.Bu nedenle paylaşmaya konu taşınmaza ait tapuda yer alan tüm ortak ya da paydaşları davaya dahil etmelisin.Buna maliye hazinesi de dahil.Paylaşma davaları niteliği itibariyle iki taraflı davalardır.Davacı da davalı gibi aynı haklara sahiptir.Davayı kaybetme ya da kazanma durumu söz konusu değildir.Bu nedenle dava sonunda herkes payı oranında masraflara katılacaktır.Yani dava açarken davacının katlandığı masrafların tamamının karşı tarafa yüklenmesi gibi bir durum söz konusu olmaz yani müvekkile masrafları alırız dememelisin J Her iki tarafta aynı haklara sahip olduğundan davacının talebinden farklı bir talebe sahip olan davalının istemi doğrultusunda da karar verilebilir.Bu nedenle davada aynen paylaşma olmadığı takdirde satılarak paylaşma talep etmelisin ki daha sonra senin talebinden farklı bir sonuç husule gelirse müvekkiline mahçup olmayasın.Bir de her iki tarafın da aynı haklara sahip olmasının sonucu olarak tarafların feragatiyle davanın reddi halinde davalı her zaman aynı taleple dava açabilir.Görevli mahkeme davanın değerine bakılmaksızın sulh hukuktur.HUMK 13 ‘ü biliyorsun ; taşınmazın bulunduğu mahal mahkemesi yetkilidir. Yaşayan tüm mirasçıları ismen biliyorsan davalı olarak göstermende bir engel yok ama mahkeme yargılama sırasında veraset ilamı isteyecektir.(Zaten nüfusla sulh hukuklar aynı katta 10 dakikada alırsın )Tüm gayrimenkuller için tek dava tüm paydaş veya ortakların aynı hukuki gerekçeyle mezkur sıfatları kazanmış olmalarına bağlı diye düşünüyorum.Mesela hepsi aynı murisin mirasçıları olarak terekeye tâbi taşınmazlar hakkında dava açıyorsa tek dava olabilir belki ama aksi takdirde ayrı ayrı dava etmen gerekir.