Mesajı Okuyun
Old 30-10-2020, 11:04   #2
gecelerin_yargıcı

 
Varsayılan

T.C YARGITAY
3.Hukuk Dairesi
Esas: 2019/ 1937
Karar: 2019 / 6328
Karar Tarihi: 09.07.2019

ÖZET: Somut olayda; ön inceleme duruşmasında ön inceleme tutanağı imzalanmadan davalı vekili tarafından davanın kabul edildiği, mahkemece de, davalı tarafın kabulü nedeniyle davanın kabulüne karar verildiği; dolayısıyla, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin ilgili maddesi uyarınca, hükmedilecek vekalet ücretinin Tarife hükümleriyle belirlenen ücretlerin yarısı oranında olması gerektiği anlaşılmaktadır. Mahkemece, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümlerine aykırı olacak şekilde, … TL vekalet ücretine (ücretin tamamına) hükmedilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir. Açıklanan nedenlerle, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın Kanun yararına bozma isteminin kabulü gerekmiştir.

(6100 S. K. m. 312, 320, 323, 363)

Dava: Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen ve Yargıtay’ca incelemeksizin kesinleşmiş bulunan 04.01.2018 tarih ve 2016/227 E. - 2018/5 K. sayılı karamı yürürlükteki hukuka aykırı olduğundan bahisle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 18.03.2019 gün ve 2019/25556 sayılı yazısıyla kanun yararına temyiz yoluna başvurulmakla, dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü:

Karar: Davacı (Bakanlık), Polatlı Toplum Sağlığı Merkezinde görevli davalının borçlandırma talebinde bulunduğunu, 2.850,74 TL tutarındaki borçlanmasının 170,00 TL'sini ödediğini, 2.680,74 TL bakiyesini ödemediğini ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, 2.680,74 TL'nin 03.07.2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili, ön inceleme duruşmasında davayı kabul etmiştir.

Mahkemece; davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm kesinleşmiştir.

Davalı vekili, ön inceleme tutanağı imzalamadan davayı kabul ettiklerini belirterek, mahkemece, aleyhlerine tam vekalet ücreti hükmedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu ileri sürerek; yazılı emi re başvurmuştur.

Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 18.03.2019 tarihli, 2019/25556 sayılı yazıları ile; "Açılan davada, dava konusu alacağın yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesinin talep edildiği, mahkemece davalının kabulü nedeniyle davanın kabulüne karar verildiği ve hükmün kesin olduğu anlaşılmıştır.

Mahkemece davanın, davalı vekilinin 04/01/2018 tarihli celsede ön inceleme tutanağı imzalanmadan davayı kabul ettiklerini beyan etmesi nedeniyle, davanın kabulüne karar verildiği ancak davacı lehine tam vekalet ücretine hükmettiği anlaşılmaktadır.

Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin Davanın konusuz kalması, feragat, kabul ve sulhe ücret başlığı altındaki 6 ncı maddesinde" Anlaşmazlık, davanın konusuz kalması, feragat, kabul, sulh veya herhangi bir nedenle: ön inceleme tutanağı imzalanıncaya kadar giderilirse, Tarife hükümleriyle belirlenen ücretlerin yarısına, ön inceleme tutanağı imzalandıktan sonra giderilirse tamamına hükmolunur. Bu madde yargı mercileri tarafından hesaplanan akdi avukatlık ücreti sözleşmelerinde uygulanmaz" hükmü yer almaktadır.

Hukuk Muhakemeleri Kanununun "Ön inceleme ve tahkikat" başlıklı 320 nci maddesine göre mahkeme, mümkün olan hallerde tarafları duruşmaya davet etmeden dosya üzerinden karar verebilir ise de daha önce karar verilemeyen hallerde mahkeme, ilk duruşmada dava şartları ve ilk itirazlarla hak düşürücü süre ve zamanaşımı hakkında tarafları dinler; daha sonra tarafların iddia ve savunmaları çerçevesinde, anlaştıkları ve anlaşamadıkları hususları tet tek tespit eder. Uyuşmazlık konularının tespitinden soma hakim, tarafları sulhe teşvik eder. Tarafların sulh olup olmadıkları, sulh olmadıkları takdirde anlaşmadıkları hususların nelerden ibaret olduğu tutanağa yazılır; tutanağın altı hazır bulunan taraflarca imzalanır. Tahkikat bu tutanak esas alınmak suretiyle yürütülür.

Somut olayda, ön inceleme duruşmasında ön inceleme tutanağı tanzim edilmeden, davalı vekili tarafından davanın kabul edildiği, mahkemece davanın kabul nedeniyle kabulüne karar verildiği, yargılamada iki tarafın esas dava hakkında gösterdiği iddia ve savunmaların incelenmesine ve delillerin değerlendirilmesine, dolayısıyla gerçek anlamda tahkikat aşamasına geçilmediği, bu durumda Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 6 ncı maddesine göre Tarife ile belirlenen ücretin yarısına hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı bulunmuştur." gerekçesiyle, hükmün 6100 sayılı HMK m. 363/1 uyarınca Kanun yararına bozulması talep edilmiştir.

Bilindiği üzere, 6100 sayılı HMK'nın 312/1. maddesine göre "Feragat veya kabul beyanında bulunan taraf, davada aleyhine hüküm verilmiş gibi yargılama giderlerini ödemeye mahkum edilir." Vekalet ücreti ise, yargılama giderlerindendir. (HMK. mad.323/ğ)

Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin "Davanın konusuz kalması, feragat, kabul ve sulhe ücret" başlıklı 6.maddesinde ise; "Anlaşmazlık, davanın konusuz kalması, feragat, kabul, sulh veya herhangi bir nedenle ön inceleme tutanağı imzalanıncaya kadar giderilirse, tarife hükümleriyle belirlenen ücretlerin yarısına, ön inceleme tutanağı imzalandıktan soma giderilirse tamamına hükmolunur. Bu madde yargı mercileri tarafından hesaplanan akdi avukatlık ücreti sözleşmelerinde uygulanmaz." hükmüne yer verilmiştir.

Somut olayda; ön inceleme duruşmasında ön inceleme tutanağı imzalanmadan davalı vekili tarafından davanın kabul edildiği, mahkemece de, davalı tarafın kabulü nedeniyle davanın kabulüne karar verildiği; dolayısıyla, yukarıda belirtilen Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 6.maddesı uyarınca, hükmedilecek vekalet ücretinin Tarife hükümleriyle belirlenen ücretlerin yarısı oranında olması gerektiği anlaşılmaktadır.

Mahkemece, Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümlerine aykırı olacak şekilde, 2.180,00 TL vekalet ücretine (ücretin tamamına) hükmedilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.

Açıklanan nedenlerle, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın Kanun yararına bozma isteminin kabulü gerekmiştir.

Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın Kanun yararına temyiz talebinin kabulü ile Polatlı 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin anılan kararının sonuca etkili olmamak üzere HMK'nın 363/1 maddesi uyarınca Kanun yararına BOZULMASINA, HMK'nın 363/3.maddesi gereğince gereği yapılmak üzere kararın bir örneğinin ve dosyanın Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına GÖNDERİLMESİNE, 09.07.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)