Mesajı Okuyun
Old 22-06-2010, 16:26   #28
Av.Selim Balku

 
Varsayılan

Alıntı:
xx bankasına olan borcunuzdan dolayı bu gün adresinize haciz işlemleri için gelinecektir.Hakkınızda tutuklama kararı çıkartılacaktır

Katılımcı meslektaşlarım, "hakkınızda tutuklama kararı çıkartılacaktır" kısmıyla daha çok ilgilenmişlerdir.
Sayın Kayar, soruyu sorarken konuyu koyulaştırdığı için münazarayı bu alan üzerine yoğunlaştırma amacı olduğunu bende varsayıyorum.

Taşın büyüğünü temsilen Sayın Admin'e atmaya çalışırsam, o da ilk cevabında "hakkınızda tutuklama kararı çıkartılacaktır" kısmını meslek kurallarına aykırı bulmuştur.

"Barika-i hakikat, müsademe-i efkârdan doğar"

Tutuklama kararı olmadan "tutuklanacaktır" ibaresinin varlığı meslek kurallarına aykırı bulunmasına rağmen haciz kararı olmadan "bugün haciz işlemleri için adresinize gelinecektir" ibaresi aykırı bulunmamaktadır.

Bu çelişkiyi belki şöyle açıklayabiliriz, avukatın haciz kararı alma ihtimali vardır; ancak tutuklama kararı alma ihtimali yoktur. İhtimal olmayan bir husus için avukatın bu beyanı iletmesi meslek kurallarına aykırıdır.

Eğer durum benim açıkladığım gibi ise, olayda haciz kararı verilme ihtimali kadar, tutuklama kararı verilme ihtimalide mevcuttur. Her ne kadar AİHM borca aykırılıkta hürriyet bağlanamaz dese de veya Mal beyanında bulunamamak suçunun infazı gerçekleşmesede, mal beyanında bulunmama halen bir suç değil midir? Şu an ezbere yazıyorum fakat bildiğim bir şey varki "yasallık çerçevesinde" icra hukukunda halen borçlunun hürriyetinin bağlanması ihtimali vardır.

Bu çerçevede bakarsak, Sayın Admin'in dayanak olarak belirttiği AMK 5. maddesine göre, mesajı ileten "avukat" mesleki çalışmasını yürütürken, hukukla ve yasayla ilgisiz bir açıklama yapmamıştır.

Diğer dayanak olan 31. maddesinde ise "hasım" olarak gösterilen kişiden ben çekişmeli yargı hukukundaki hasımdan bahsedildiğini anlıyorum.

Maddenin özü itibariyle, icra takibinde borcu inkar etmemiş olan borçlu hasım değildir, şayet borca itiraz etmiş olsaydı, maddede belirtildiği üzere hasım olacaktı.

Dava dilekçesini veya ıslah dilekçesini vekile tebliğ edemeyiz. Bilsek de vekili olduğunu yine edemeyiz. (uygulama da özellikle ıslah dilekçeleri muhakeme devam ederken vekile tebliğ edilmektedir. Bu uygulamaya "ayrı bir tartışma konusu olarak" katılmıyorum)

İzah etmeyi becerebildim mi bilmiyorum ancak, soruya cevap verme hakkımı saklı tutarak yazılanlara karşı görüşlerimi beyan etmek istedim.

Kolay Gelsin...