Mesajı Okuyun
Old 12-10-2007, 17:41   #3
halit pamuk

 
Varsayılan

Konuya ilişkin iki içtihat sunuyorum. Dikkatlice okursanız, vereceğiz kararda faydası olu diye düşünüyorum:


T.C.
YARGITAY
8. HUKUK DAİRESİ
E. 2005/684
K. 2005/1112
T. 17.2.2005
• TESCİL DAVASI ( Kadastro Kanundaki Belirli Yüzölçümde Taşınmaz İktisap Edilebileceğinden Kanundaki Miktarı Geçen Kısım Varsa Kanundaki Miktarın İfraz Edilerek Tescile Karar Verilmesinin Gerekmesi )
• ZİLYETLİKLE TAŞINMAZ İKTİSABI ( Kadastro Kanunu'na Göre Bir Kişinin Ancak Aynı Çalışma Alanı İçinde Bulunan Toplam Yüzölçümü Sulu Toprakta 40 Kuru Toprakta 100 Dönüme Kadar Bir Veya Birden Fazla Mal İktisap Edebilmesi )
• YÜZÖLÇÜMÜ AÇISINDAN SINIRLI MAL İKTİSABI ( 3402 Sayılı Yasa Uyarınca Bir Kişinin Ancak Aynı Çalışma Alanı İçinde Bulunan Toplam Yüzölçümü Sulu Toprakta 40 Kuru Toprakta 100 Dönüme Kadar Bir Veya Birden Fazla Mal İktisap Edebilmesi )
3402/m.14,21

ÖZET : 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. maddesine göre, bir kişi ancak aynı çalışma alanı içinde bulunan toplam yüzölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar bir veya birden fazla mal iktisap edebilecektir. Oysa dava konusu taşınmazların toplam yüzölçümü 118.121 m2'yi bulmaktadır. Bu durumda 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 21/2 maddesi hükmü kıyasen uygulanıp davacılara tercih hakkı tanınarak 100.000 m2 miktarındaki yerin ifrazen adlarına tesciline, kalan kısma ilişkin talebin reddine karar vermek gerekirken isteğin tamamı yönünden davanın kabulüne karar verilmesi doğru olmamıştır.

DAVA : Hasan Yer ve müşterekleri ile Hazine aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kabulüne dair Konya 2.Asliye Hukuk Hakimliğinden verilen 18.11.2004 gün ve 349/575 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı Hazine vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla, dosya incelendi, gereği düşünüldü:


KARAR : Davacı İrfan Satı mirasçıları vekili, dava konusu Hazine adına tapuda kayıtlı 210 ada 79, 80 ve 84 numaralı parseller üzerinde muris İrfan'ın 1978 yılında satın alma yoluyla başlayan zilyetliğiyle önceki maliklerin zilyetliğinin iktisap için yeterli bulunduğunu açıklayıp, dava konusu taşınmazların müvekkilleri adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir.

Davalı Hazine vekili, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.

Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre, aşağıda belirtilen husus dışında davalı Hazine vekilinin diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Dava konusu 210 ada 79 numaralı parsel 82.300 m2, 80 numaralı parsel 12.521 m2, 84 numaralı parsel 23.300 m2 yüzölçümünde olup, her üç taşınmazın toplam yüzölçümü 118.121 m2'yi bulmaktadır. 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. maddesine göre, bir kişi ancak aynı çalışma alanı içinde bulunan toplam yüzölçümü sulu toprakta 40, kuru toprakta 100 dönüme kadar bir veya birden fazla mal iktisap edebilecektir. Oysa dava konusu taşınmazların toplam yüzölçümü 118.121 m2'yi bulmaktadır. Bu durumda 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 21/2 maddesi hükmü kıyasen uygulanıp davacılara tercih hakkı tanınarak 100.000 m2 miktarındaki yerin ifrazen adlarına tesciline, kalan kısma ilişkin talebin reddine karar vermek gerekirken isteğin tamamı yönünden davanın kabulüne karar verilmesi doğru olmamıştır.

SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan kabulü ile eksik incelemeye dayalı, usul ve yasaya aykırı hükmün HUMK.nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 17.02.2005 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.


YARGITAY
17. HUKUK DAİRESİ
E. 1998/1721
K. 1998/1531
T. 2.4.1998
• KAZANDIRICI ZAMANAŞIMI ZİLYETLİĞİ ( Belgesiz Olarak Mülk Edinilebilecek Miktar )
• ZİLYETLİKLE MÜLK EDİNİLEBİLECEK MİKTAR ( Taşınmazın Devletçe Sulanan Arazilerden Olup Olmadığının Araştırılması )
• KAYIT MİKTAR FAZLASI ( Taşınmazın Devletçe Sulanan Arazilerden Olup Olmadığının Araştırılması )
• SULU TOPRAK ( Devletçe Sulanan Arazi )
3402/m.14,32
3083/m.2/C

ÖZET : Davalı adına belgesiz zilyetlik yoluyla başka bir taşınmaz tesbit edilmediği anlaşılmışsa da; davalının dayandığı tapu kaydı hali arazi sınırlı olması nedeniyle değişir niteliktedir. Kayıt miktarı kadar olan dava dışı 11. numaralı parseli davalılar adına yapılan tesbiti de kesinleşmiştir. Kayıt fazlası olan dava konusu 12. Nolu Parsel'in yüzölçümü ise 132.600 metrekaredir.
O halde; taşınmazın devletçe sulanan arazilerden olup olmadığı, sorulduktan sonra 3402 sayılı yasanın 14. maddesine göre bir kimsenin aynı kadastro çalışma alanı içinde belgesiz olarak kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile mülk edinebileceği arazi miktari sulu toprakta; 40, kuru toprakta ise 100. dönümü geçemez, sınırlaması gözönünde bulundurularak aynı yasanın 32. maddesi gereğince ifraz krokisi alınmalı, hasıl alacak sonuca göre karar verilmelidir.

DAVA : Taraflar arasındaki tesbite itiraz davası üzerine yapılan yargılama sonunda: Davanın reddine ilişkin verilen hüküm davacı Hazine tarafından süresi içinde temyiz edilmekle dosya incelendi, gereği düşünüldü:

KARAR : Kadastro sırasında 154 ada 12 parsel sayılı 132.600 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz 11 sayılı parsele uygulanan tapu kaydı miktar fazlası olarak davacı Hazine adına tesbit edilmiştir. Davalı Ahmet Ragıp ve arkadaşları kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanan itirazı kadastro komisyonu tarafından kabul edilmiştir. Davacı Hazine komisyon kararının iptali için dava açmıştır. Mahkemece davanın reddine taşınmazın komisyon kararı gibi tesciline karar verilmiş, hüküm davacı Hazine tarafından temyiz edilmiştir.

Mahkemece toplanan ve doğru olarak değerlendirilen delillere göre diğer temyiz itirazları yerinde değildir. Ancak kadastro tesbiti 1986 yılında yapılmıştır. 3402 sayılı Kadastro Yasasının geçici 4. maddesi gereğince bu davada da uygulanması gereken aynı yasanın 14. maddesine göre bir kimsenin aynı kadastro çalışma alanı içinde belgesiz olarak kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile mülk edinilebileceği toplam arazi miktarı sulu toprakta 40, kuru toprakta ise 100 dönümü geçemez. Sulu arazi 3083 sayılı Yasanın 2/C maddesi gereğince devletçe sulanan arazidir. Davalı adına belgesiz zilyetlik nedeniyle başka bir taşınmaz tesbit edilmediği anlaşılmaktadır. Ne var ki davalının dayandığı tapu kaydı hali arazi sınırlı olması nedeniyle değişir niteliktedir. Kayıt miktarı kadar olan dava dışı 11 numaralı parselin davalılar adına yapılan tesbiti kesinleşmiştir. Kayıt fazlası olan dava konusu parselin yüzölçümü 132.600 metrekaredir.
O halde; mahkemece yapılması gereken iş taşınmazın devletçe sulanan arazilerden olup olmadığı, merciinden sorulduktan sonra 3402 sayılı yasanın 14. maddesindeki sınırlama gözönünde bulundurularak aynı yasanın 32. maddesi gereğince uzman bilirkişiden ifraz krokisi almak, bundan sonra hasıl olacak sonuca göre bir karar vermekten ibarettir.
SONUÇ : Davalı Hazinenin temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü ( BOZULMASINA