Mesajı Okuyun
Old 26-12-2011, 14:50   #5
Av.İlker DOLGUN

 
Varsayılan

Görev konusunda iki farklı karar:

T.C. YARGITAY
3.Hukuk Dairesi

Esas: 1998/11141, Karar: 1998/12254,Tarih: 15.11.1998

ÖZET: Tüketici Mahkemeleri nezdinde dava açabilmenin koşulları şunlardır: 1- uyuşmazlık, 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunun uygulanmasıyla ilgili olmalı ve 2- Davanın tüketiciler, tüketici örgütleri veya Bakanlıkça açılması gerekmektedir.Uyuşmazlık konusu olayda davacı davalı tüketiciye karşı sattığı malın bedelini Sulh Hukuk Mahkemesi'nde açtığı dava ile talep etmektedir. Bu haliyle ihtilafın 4077 sayılı Yasanın uygulanmasıyla ilgili olduğu söylenemez. O halde davanın özel mahkemede çözümlenmesine dair hukuksal nedenler bulunmamaktadır. Mahkemece işin esasına girilerek varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmek gerekirken görevsizlik kararı verilmesi doğru görülmemiştir.

YARGITAY

13. HUKUK DAİRESİ

E. 2004/8078 K. 2004/16988 T. 23.11.2004

Davacı, beyaz eşya ticareti yaptığını, davalının kendisinden halı, buzdolabı, televizyon ve çamaşır makinesi aldığı halde 4.750.000.000 TL borcunu ödemediğini ileri sürerek başlattığı icra takibine vaki itirazın iptalini istemiştir.

4077 sayılı yasanın 23. maddesi bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa tüketici mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür. Taraflar arasındaki uyuşmazlık Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun kapsamında kaldığına göre davaya bakmaya Tüketici Mahkemesi görevlidir. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında resen gözetilir. Görevle ilgili hususlarda kazanılmış hak söz konusu olmaz. Bu durumda mahkemece ara kararı verilerek davaya Tüketici Mahkemesi sıfatıyla bakılması gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırıdır.