Mesajı Okuyun
Old 21-06-2007, 15:41   #6
Yücel Kocabaş

 
Varsayılan

Yasalarımızda yaşlı kişilerden yaptıkları hukuki işlemler sırasında doktor veya heyet raporu alınmasını zorunlu kılan bir hüküm mevcut değildir.

Tapu Kad.Genel Md.lüğünün genelgelerine göre
Ancak mutlaka akli melekelerinin yerinde olup olmadığını kontrol edici sorular sorulması gerekir. Şüphe halinde doktor raporu istenmelidir. (TKGM 14/Mayıs/2003 tarih, 074/148-1568 sayılı genel emir). Şayet, İstenmeden taraflardan birisi rapor ibraz etmiş ise, değerlendirilir.

Noterlik Kanunu Yönetmeliği’nin 91. maddesi “ilgilinin yaşlılık, hastalık veya dış görünüşü itibariyle yeteneğinden şüphe edilmesi veya bu konuda ihbar ve şikayet bulunması hallerinde temyiz kudretinin varlığı doktor raporu ile saptanır”
Yüksek Sağlık Şurasının kararı da bu doğrultudadır.

Bu durumda , Doktor veya heyet raporu alınması veya alınmaması vasiyetnamenin geçerlilik şartı değildir. Noter rapor almadan da bu işlemi yapabilir. Alınan rapor açılan iptal davasında bir delil olarak değerlendirilir. Vasiyetçinin ayırım gücünün bulunmadığı tanık beyanı , varsa başkaca raporlar , varsa tedavi kayıtları , hastalıkları, kullandığı ilaçlara ait reçeteler gibi delillerle ispat edilir. Vefattan sonra açılacak iptal davasında toplanacak deliller Adli Tıp raporunda değerlendirilir. Adli Tıp raporu ile vasiyetçinin işlem tarihinde yaptığı işlemde ayırt etme gücüne sahip olup olmadığı yönünden sonuca varılır.

Saygılarımla.