Mesajı Okuyun
Old 03-04-2007, 16:41   #4
Av.Ünzile Küçüköner

 
Varsayılan

Sayın Şükran Şıpka,

Görüşlerinizi paylaştığınız için çok teşekkür ederim.

Kanuna, mal rejimi alacak davasına özgü, özel bir zamanaşımı süresi eklenmediği sürece, BK.125. maddedeki 10 yıllık genel zamanaşımı süresinin uygulanması gerekeceği konusundaki görüşlerinize ben de katılıyorum.

Hatta aslında Türkiye Koşulları ve kadın hakları açısından düşünüldüğünde 10 yıl çok uzun bir süre de gelmiyor.

Ancak, Türk Medeni Kanunun’un boşanmanın sonuçlarına ilişkin hükümleri ile tezatlık oluşturuyor, kanaati oluştu bende ve bu konuyu biraz tartışırsak, hepimiz için yararlı olur diye düşündüğüm için de bu konuyu açtım. Zira, bu konu sizin gibi bu konuda geniş bilgi birikimine sahip hocalarımız arasında da şimdiye kadar çok tartışıldığı gibi, halen de tartışılmaya devam edecek sanırım.

Bu yüzden de “ Yerel Mahkemece ,bu konuda direnme kararı verilirse ,bu konuda çıkacak HGK kararı hukuk adına çok daha etkili olacaktır inancındayım” .


En doğrusu sizin de ifade ettiğiniz gibi bu konuda aciliyetle bir kanuni düzenleme yapılması. Ancak bu olasılık biraz zayıf göründüğü için, yargı birliğinin de sağlaması açısından, bu konunun Hukuk Genel Kurulu’na taşınması ve kapsamlı bir karar çıkabilmesi için yerel mahkeme hakiminin direnme kararı vermesini ümit ediyorum.


Saygılarımla
Av.Ünzile Küçüköner