Sn. avargardea, yetki meselesi ile ilgili olarak ben de Sn.Ayşe hanımın önerisine katılıyorum. Olayınızda, zaten borçlunun kendi yetki itirazı talebi üzerine icra dairesi değişmiştir. Bu durumda, borçlunun yaptığı ikinci itiraz bence de açıkça hakkın kötüye kullanılması halidir. Bu nedenle, önce icra dairesine bir talep açıp yetki meselesi ile ilgili olarak itirazın geçersiz sayılmasını talep edin. Müdür itiraz ederse kararı şikayet edin, böylelikle konu zaten dosya üzerinden mahkeme tarafından incelenecek ve siz de zaman kaybetmeden yolunuzu çizmiş olacaksınız gibime geliyor.

Borçlunun yaptığı diğer itirazlar ile ilgili olarak ise; her ne kadar aranızda sözleşme bulunsa da müvekkiliniz tarafından kesilen faturanın -ve varsa irsaliyenin- usulüne uygun şekilde borçluya tebliği- ve varsa malın teslimi- söz konusu ise mercii de dava açabilirsiniz. Ancak, usule aykırı tebligat - ve mal teslimi- var ise veya hiç tebliğ yok ise bu durumda genel mahkemede dava açmanız daha ii olur kanaatindeyim

Ayrıca, benim bildiğim kadarı ile de mahkemeler - bir kaç büyük firma ve bankalar hariç- ilamsız icra yapılacak dosyalara ihitiyati haciz vermiyorlar. Kaldı ki, sizin takibiniz yapılmış ve borçluya da tebliğ edilmiştir. Hele ki, her iki takipte de yetki itirazı ile karşılaşmışsınız. Böyle bir durumda, hakimin dosyaya güvenerek bir ihtiyati haciz kararı vermesi - verecekse bile- güç gibi geliyor bana.

Saygılarımla,