Mesajı Okuyun
Old 11-04-2012, 11:44   #2
GÜLSÜM ÖNAL

 
Varsayılan

T.C.
YARGITAY
11. HUKUK DAİRESİ
E. 2005/13558
K. 2007/4687
T. 20.3.2007
• HİSSE DEVRİ ( Limited Şirket Pay Devri Sözleşmesi - Pay İçin Ödenen Bedelin İstirdatı )
• PAY DEVRİ SÖZLEŞMESİ ( Şirkete Bildirme Zorunluluğu - Pay Defterine Kaydettirmek )
• PAY DEFTERİNE KAYDETTİRMEK ( Hisse Devri Sözleşmesi - Ortaklardan En Az Dörtte Üçünün Muvafakatının Gerektiği )
• HİSSE DEVRİ SÖZLEŞMESİNİN GEÇERLİLİĞİ ( Limited Şirketler - İmzanın Noterce Tasdik Ettirilmesi Zorunluluğu )
• LİMİTED ŞİRKETTE PAY DEVRİ ( Devrin Geçerli Olacağı Düşüncesiyle Çek İmzalayan Üçüncü Şahıs )
• TAHSİL EDİLMEYEN ÇEKLER ( Limited Şirketin Hisse Devri İçin Verilen - Tümünün İptal Edilmesi )
6762/m. 520
ÖZET : Bir payın devri, şirket hakkında ancak şirkete bildirilmek ve pay defterine kaydedilmek şartiyle hüküm ifade eder. Devir hususunun pay defterine kaydedilebilmesi için, ortaklardan en az dörte üçünün devre muvafakat etmesi ve bunların esas sermayesinin en az dörtte üçüne sahip olması şarttır. Ortağın koymayı taahhüt ettiği sermaye ayın ise, payını şirketin kuruluşunu takip eden üç yıl içinde başkasına devredemez. Şirket mukavelesi payların devrini yasak edebileceği gibi yukarıki fıkralarda derpiş edilenlerden daha ağır şartlara da bağlı tutabilir. Payın devri veya devir vadi hakkındaki mukavele yazılı şekilde yapılmış ve imzası noterce tasdik ettirilmiş olmadıkça ilgililer arasında dahi, hüküm ifade etmez.

DAVA : Taraflar arasında görülen davada Yalvaç Asliye Hukuk Mahkemesi'nce verilen 08.07.2005 tarih ve 2003/349-2005/134 sayılı kararın Yargıtay'ca duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş olmakla, duruşma için belirlenen 20.03.2007 gününde taraf avukatları tebligata rağmen gelmediklerinden tetkikatın evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten, temyiz dilekçesinin de süresinde verildiği anlaşıldıktan ve dava dosyası için Tetkik Hakimi Ayşe Altun tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

KARAR : Davacı vekili, davalı tarafın dava dışı limited şirketteki hissesini müvekkiline devretmesi konusunda 08.08.2002 tarihli sözleşme imzalandığını, müvekkilinin bu anlaşma nedeniyle toplam 20.000.000.000.-TL bedelli 20 adet çekin davalı tarafa verdiğini, ancak davalı tarafın şirket hisselerini müvekkiline devretmediğini ileri sürerek, ödenmiş olan 14.000.000.000.-TL.nin ödeme tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, henüz davalı tarafın bedelini tahsil etmediği her biri 1.000.000.000.-TL bedelli, 6 adet çekin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili, davacı tarafça sunulan 08.08.2002 tarihli yazılı sözleşme altındaki imzanın davalıya ait olmadığını, müvekkili ile davalı arasında akdi ilişki bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.

Mahkemece, iddia, savunma ve dosya kapsamına göre, taraflar arasında yapılan ve şekil şartlarına uymaması nedeni ile geçersiz olan şirket hisse devrine ilişkin sözleşme gereğince davacı tarafından keşide edilerek davalıya verildiği sabit olan 20 adet çek karşılığında sözleşmede kararlaştırılan hisse devri işleminin davalı tarafça dava tarihine kadar yerine getirilmediği, davaya konu çeklerden 13 adedinin dava tarihinden önce bir adedinin dava tarihinden sonra tahsil edildiği, 6 adet çek bedelinin ise henüz ödenmediği gerekçesiyle, 13.000 YTL.nin dava tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, her biri 1.000 YTL bedelli altı adet çekin iptaline, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiştir.

Karar, davalı vekilince temyiz edilmiştir.

Dava, dava dışı limited şirket hisselerinin davalı tarafından davacıya devredilmemesi nedeniyle, davacı tarafından davalıya ciro edilen çeklerden tahsil edilenin bedelinin istirdadı, bedeli tahsil edilmeyen çeklerin iptali istemine ilişkindir. Taraflar arasındaki TTK.nun 520 nci maddesine uygun olarak yapılmayan limited şirket pay devri sözleşmesi geçersiz olup, ödenen bedelin istirdadına karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak, hisselerin davacıya devredileceği düşüncesi ile, dava dışı İsmail Bıçakçı tarafından keşide edilen ve en son davacı şirket tarafından davalıya ciro edilen ve henüz bedeli tahsil edilmeyen çeklerden dolayı, davacı Pak-İş Tem. Gıda Mah.İnş.Tic.Ltd Şti.nin keşideci İsmail Bıçakçı'ya müracaat hakkını da önleyecek şekilde çeklerin tümü ile iptaline karar verilmesi doğru görülmemiş ise de, yapılan yanlışlığın yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediği anlaşıldığından, HUMK.438/7 nci maddesi uyarınca hükmün düzeltilerek onanması gerekmiştir.

SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle, kararın hüküm kısmının 3 numaralı bendindeki "çeklerin iptaline" ibaresinin hüküm fıkrasından çıkarılarak, yerine "çeklerdeki davacı Pak-İş Tem. Gıda Mah.İnş.Tic.Ltd Şti.nin davalı Mehmet Emin Pınar'a cirosunun iptali ile, davacının davalıya borçlu olmadığının tespitine" ibaresinin yazılmasına ve hükmün düzeltilmiş bu hali ile ONANMASINA, ödediği temyiz peşin harcın isteği halinde temyiz edene iadesine, 20.03.2007 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.