Mesajı Okuyun
Old 15-03-2007, 11:35   #52
Av.Mehmet Yılmaz

 
Varsayılan

Arkadaşlar dilekçe yazılmasının ve karşılığında para alınabilmesi meselesinin pek çok arkadaş tarafından hafife alındığını düşünmekteyim.
Bazı meslekler vardır ki, uzmanlık gerektirir. Mesela bir doktor, hastasını 5 dakika muayene edip, 1.000 YTL alsa, bu dışarıdan bakılınca insafsız bir davranış olarak görülebilir. Zira sadece 5 dakikasını ayırmıştır.Ancak, hekimin, konusunda uzman olduğunu düşünün. O zaman şöyle diyebiliriz; en az 6 sene tıp fakültesi okumuş, üzerine, 5 sene uzmanlık eğitimi almış, yıllarca tecrübe kazanmış, onlarca seminere katılmış, yüzlerce kitap , binlerce makale okumuş ve nihayet 5 dakika içinde muayene yaparak teşhisde bulunabilir hale gelmiş ise; aldığı ücret 5 dakikanın değil; yukarıdaki anlattıklarımın karşılığıdır.
Önemli olan işi yapan erbabın, yaptığı işi herkesin yapıp yapamayacağıdır. Bazen tek bir kelime milyarlara bedeldir.
Benim bir kaç saatlik uğraşla ile vücuda getirdiğim bir dilekçe, dilekçe sahibi için çok önemli olabilir. O halde tabiki yüksek ücreti haketmiş olurum.
Banka kredi kartı borcu nedeniyle borçlu aleyhine icra takibi yapılmış olsun. Hepimiz biliyoruz ki; ilamsız takipte, itiraz, takibi durduracaktır. Nasıl bir dilekçe yazılabilir. Kolay olan, iki satır "borcum yoktur" içerikli bir dilekçe yazmak. Hepimiz , arzuhalci elinden çıkma olduğu aşikar olan bu dilekçelerden görüyoruz. Vatandaş da mutlu (geçici olarak tabii), çünkü, en azında bir süre icra takibinden kurtulmuştur. Peki avukat olarak böyle bir dilekçe yazabilir miyiz? Ben şahsen yazamam, sırf vatandaş o an mutlu olacak diye, sonradan %40 tazminatı, dava vekalet ücreti ve masrafları ile birlikte ödemek zorunda kalacağı bir dilekçe yazmak ücreti ne olursa olsun yanlıştır.Dilekçe yazıyorsam, sahibi için bir işe yaramalıdır bence.
Ama bazen sırf borcu yoktur, borca itiraz ediyoruz içerikli bir dilekçenin karşılığı değerli olabilir. Bir kaç sene önce böyle bir borçlu geldi. Banka kredi kartı borcundan dolayı kefil olduğunu, asıl borçlunun borcunu ödemediğini, icra takibine başlandığını, kendisinin de (10 milyarın üstündeydi borç ) borçlu olarak gösterildiğini söyleyerek yardımcı olmamı istedi. Aklıma ilk gelen, kefil olduğu mikatarı tespit etmek olduğu için, dosya numarasını alarak, dosyayı inceleyeceğimi, ondan sonra görüşmemiz gerektiğini söyledim. Dosyayı incelediğimde, kefilin aslında kefil olmadığı, her türlü doğmuş ve doğacak borçtan dolayı garanti verdiğini gördüm.
Şimdi: Zaten elimde olan bir yargıtay kararı ekleyerek en fazla 10 dakikada yazacağım yarım sayfalık dilekçenin maddi olarak karşılığın ne olacağını bana söyleyebilir misiniz?
Saygılarımla.