Mesajı Okuyun
Old 14-08-2013, 21:58   #21
law in law

 
Varsayılan

E: 2008/5475 - K: 2009/9997


İÇTİHAT METNİ


ÖZET :

Davalının, BK'nun 499. ve 501. madde hükümlerine uygun davranarak krediden kaynaklanan alacağın ve ipoteğin temliki işlemini yerine getirmesi usul ve kanuna uygundur.


DAVA :
Taraflar arasında görülen davada Karşıyaka Asliye Ticaret Mahkemesi'nce verilen 29/02/2009 tarih ve 2007/447-2008/68 sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi S.Ç. tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

KARAR :
Davacı vekili, müvekkilinin dava dışı A.'ın davalıdan aldığı kredinin müteselsil kefili olarak iki taşınmazını 50.000,00 YTL bedelle üst sınır ipoteği ile ipotek verdiğini, asıl borçlunun kredi borcunu ödememesi üzerine dava dışı diğer kefil M.'in borcu 53.300,00 YTL olarak ödediğini, bunun üzerine müvekkilinin davalı bankaya 11.07.2006 tarihinde ulaştırdığı ihtarnamede borcun tamamen ödenmesi nedeniyle ipoteklerin fekki gerektiğini kefilin diğer kefile olan rücu haklarının farklı işlemler olduğunu, BK'nun 496. ve 499. madde hükümlerinin geçerli olmadığını, ipotek haklarının aktarılmaması gerektiğini davalıya bildirdiği halde, davalının ipotek alacaklarının tamamını 08.07.2006 ve 19.07.2006 tarihli temlik sözleşmeleri ile M.'e temlik ettiğini, oysa müvekkilinin gerçek borçla olmayıp müteselsil kefil durumunda olduğunu temlik alan M.'in müvekkili aleyhine başlattığı takip nedeniyle toplam dosya borcu olan 70.072.49 lirayı 14.03.2007 tarihinde ödediğini, bunun üzerine müvekkilinin asıl borçlu aleyhine başlattığı takibin haksız itiraz üzerine durması nedeniyle açtıkları itirazın iptali davasının devam ettiğini, davalının diğer kefil M.'e sadece yarı oranında temiatları vermekle yükümlü olduğunu, bu nedenle fazladan verdiği yarısını iade etmesi gerektiğini ileri sürerek, 27.650,00 YTL'nin faiziyle tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, müvekkilinin tahsil ettiği alacak tutarında kefile alacağı ve teminatları BK'nun 496 v.d. maddeleri uyarınca temlik etmek zorunda olduğu, kefiller arasındaki rücu ilişkisinin BK'nun 488/2. maddesinde düzenlendiğini müvekkilini ilgilendirmediğini, diğer kefile yasal haklarını kullanmadan fazladan ödeme yapan davacının bunu müvekkilinden talep edemeyeceğini, kefiller arasındaki sorumluluk tutarının yargılamayı gerektirdiğini, davacının muhatabının asıl borçlu A.ve diğer kefil Muhanmed olduğunu, kaldı ki davacının asıl borçlu A.'a açtığı davanın sonuçlanmasını beklemeden işbu davayı açmasında da hukuki yarar bulunmadığını, asıl borçlunun halen borçlu olduğunu, alacaklılık sıfatı bankada iken M.'e geçtiğini, bu nedenlerle davanın yasal dayanaktan yoksun bulunduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, dosya kapsamına göre davalının BK'nun 499. ve 501. madde hükümlerine uygun davranarak alacağın ve ipoteğin temliki işlemini yerine getirdiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.

SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı bakiye 91,60 TL temyiz ilam harcının temyiz edenden alınmasına, 05.10.2009 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
kaynak. kararevi.net