Mesajı Okuyun
Old 06-10-2007, 22:08   #20
Admin

 
Varsayılan

Sayın Seçil94,
Alıntı:
Yazan Seçil94
vergi hukuku yönünden bir problem yok. Maliye buna karışmaz.Ama pratikte bunun uygulaması da yok yada pek ender.
Açıklama için teşekkürler. Maliye yönünden vardığınız sonuçta sizinle hemfikirim. Zaten o nedenle ilk mesajınızdaki "firmanın bordrosunda gözükmezseniz serbest avukatlığa devam etmenize engel yoktur" şeklinde cümleniz biraz kafamı karıştırmıştı, zira bu cümleden sanki "firmanın bordrosunda gözükürseniz maliye açısından serbest avukatlık yapamazsınız" gibi bir sonuç çıkıyordu.

Ancak pratikte bunun uygulama alanı olmadığı konusunda size katılamıyorum, tam aksine pratikte bunun uygulaması çok fazla, ancak burada biraz daha geniş düşünmek ve sadece firma altında bordrolu çalışmayı değil, bir hukuk bürosunda bordrolu çalışmayı da dikkate almak gerek. 3-4 avukattan oluşan hukuk bürolarından pek çoğunda, meslektaşlarımız 1 avukat için tek vergi mükellefiyeti tesis ederek, diğer avukat meslektaşlarımız onu yanında bordrolu olacak şekilde çalışıyor. Aile hukuk bürolarının tamamına yakınının çalışma düzeni bu olduğu gibi, 3-4 arkadaşın müşterek çalıştığı küçük hukuk bürolarının pek çoğunda da bu duruma rastlamak mümkün.

Meslektaşımızın sorusuna dönersek, benim kişisel kanaatim bunun hem mali açıdan, hem avukatlık hukuku açısından mümkün olduğu ve tek çıkabilecek engelin iş hukuku açısından olacağı yönündedir. Kanaatimce bir firma altında bordrolu çalışan bir avukat iş sözleşmesine aksine hüküm yoksa kendi adına dava alamaz, zira bu hüküm bence iş aktine aykırılık teşkil eder. Zira bir avukatın kişisel işlerine ayıracağı zamanın, çalıştığı firmaya ayıracağı zamanla çakışması kaçınılmazdır. Örneğin kişisel davasının duruşmasına giden bir avukat, bordrolu çalıştığı işyerine ayırması gereken mesai saatinden çalıyor demektir. Bu nedenle bence avukatın kendi adına iş takip edebilmesi için iş sözleşmesinde açık hüküm olması gerekir, aksi takdirde bu durum sözleşmeye aykırılık teşkil eder.

Ancak iş sözleşmesine bu hükmün bulunması (ve/veya firmanın buna muvaffakat etmesi) halinde, bordrolu çalışan avukatın aynı zamanda kendi adına vergi mükellefiyeti de tesis etmek suretiyle dışardan dava takip etmesinde ben kendi adıma bir sakınca göremiyorum. Maliye neticede vergi alacağı için bu duruma zaten karışmayacaktır, Baro ve Avukatlık Hukuku açısından da benim görebildiğim bir engel yok: Örneğin büro açma mükellefiyeti, avukatın konutunun ya da çalıştığı işyerinin büro olarak bildirilmesi ile aşılabilir. Keza Sayın Av. Hakan ÇIRAK'ın belirttiği üzere sosyal güvenlik mevzuatı açısından da önemli olan çalışan kişinin bir sosyal güvenceye sahip olması olduğundan ve bordrolu çalışan avukatın SSK güvencesi bulunduğundan, meslektaşımızın topluluk sigortasına girmesi de gerekmeyecek ve bu durum da bence hukuki bir sakınca doğurmayacaktır.

Yanılıyorsam, meslektaşlarımın düzeltmesini rica ederim.