Mesajı Okuyun
Old 10-12-2006, 17:22   #2
hukukcu

 
Varsayılan

Sn. Sacit Kayasu'yu şahsen tanımasam da, iyi bir hukuk adamı olduğunu düşünürüm. Yıllardan beri çok mücadele etti. Yalnız kaldığını söyleyerek bir gün ortadan kayboldu. Sistemi değiştirmeye çalışan sıradışı bir hukukçuydu.

Ne yazık ki, sistemin çarkları onu öğütmeye çalışmıştı. O buna direndi. Ve sistem son kozunu oynayarak onu iddianamenin baş aktörü yapıverdi.

Sıradışı olan hakim ve savcıların kaderi ne yazık ki hep aynı yönde oluyor. Yaptıklarını benimseyelim veya benimsemeyelim, Necati Özdemir, Talat Şalk, Sacit Kayasu, Nuh Mete Yüksel ve son olarak Ferhat Sarıkaya gibi sıradışı hukuk adamlarının başına nedense hep aynı şeyler geliyor.

Sistem o kadar düzenini kurmuş ki, savcılıktan ihracı veriyor, arkasından serbest meslek olan avukatlığı da yaptırmıyor. Senelerini hukuktan başka hiç bir işle geçirmemiş insanlar, bir anda ekmek ve gelecek kaygısı içinde yalnızlığa itiliveriliyorlar. Örselenmiş itibarlarının tekrar nasıl yerine geleceği ise kimsenin sorunu değil.

Bu olayın aslını bilmiyorum. Ama bildiğim Sacit Kayasu, kendisini İstanbul C. Başsavcısı olarak tanıtıp iki kitap satmanın peşine düşmez. Bu olayda, Sn Kayasu'nun birlikte çalıştığı insanları yanlış seçmiş olabileceğini düşünüyorum.

Yanlış seçim yapılan ortaklıklar ve arkadaşlıklardan hangimizin başına bir şey gelmedi ki? Sn. Sacit Kayasu bu davadan alnının akıyla çıkacaktır. Buna inanıyorum. Ama sistem bu, sağı solu belli olmaz.