Mesajı Okuyun
Old 10-12-2010, 12:49   #7
char7

 
Varsayılan

TTK’nun “Hükmi Şahıslar” başlığı altındaki 18./1 maddesi; “ Ticaret şirketleriyle, gayesine varmak için ticari bir işletme işleten dernekler ve kendi kuruluş kanunları gereğince hususi hukuk hükümleri dairesinde idare edilmek veya ticari şekilde işletilmek üzere devlet, vilayet, belediye gibi amme hükmi şahısları tarafından kurulan teşekkül ve müesseseler tacir sayılır” hükmünü amirdir.

Ayrıca TTK.’nun “Ticarethane ve Fabrika” başlığı altındaki 12. maddesinde ticarethane sayılan müesseseler belirtilmiştir. Anılan maddeye göre “ Su, gaz ve elektrik dağıtma, telefon ve radyo ile haberleşme ve yayın” işleriyle uğraşmak üzere kurulan müesseseler ticarethane sayılır denilmektedir.

İski’nin şahıslarla yaptığı ittihaki sözleşmeler ile sözleşme dışı haksız fiil gibi eylemlerinden doğan uyuşmazlıklara bakma görevi Adli Yargıya aittir. Bu durum Yargıtay’ın yerleşmiş içtihatları ile de sabittir.

Yargıtay HGK.nun 2007/4-597 E, 2007/694 K sayılı kararı;
“…İSKİ ( İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi ) Genel Müdürlüğü 2560 sayılı Kanun ile kurulmuş, TTK.nun 18/1. maddesinde öngörülen biçimde Özel Hukuk hükümlerine göre idare edilen bir kamu kuruluşu olması yanında, ticari şekilde veya iktisadi esaslara göre işletilmekte; yaptığı işler itibariyle de ticarethane sayılmakta ve sonuç itibariyle de çok açık biçimde tacir sıfatını taşımaktadır…

….tacir sıfatını taşıyan davacı ile yine açıklanan nedenlerle tacir olduğu kabul edilen davalı İSKİ arasındaki haksız fiilden kaynaklanan davaya adli yargı yerinde bakılacağında kuşku bulunmamaktadır….”