Herşey "napster" denilen kullanıcılar arasında ki bilgilerin internet ortamında paylaşılmaya başlamasına aracı olan küçük ve kullanışlı bir programın çıkışı ile başlamıştı.O zman ABD mahkemeleri telif haklarını ihlal ettiği gerekçesi ile bu programın kapatılmasına karar vermiş ve tazminat ödemeye mahkum etmişti.

Sonra yeni siteler gün yüzüne çıkıp en popüler olanların kapanması ile devam etti.(Audiogalaxy vs)

şimdi bütün bunlardan sonra torrent denilen yine kullanıcıların bilgisayarında ki bilgilerin paylaşımını hedef alan programlara geldi.Gerçek şu ki bu site sahiplerinin genel savunması "biz yasak içerik ya da telif haklarını ihlal eden bir şey sitede barındırmıyoruz,herşey kullanıcılar arasında olmaktadır" şeklinde savunma yolunu tercih etmektedirler ve haklıdırlar. nedeni bu tür sitelerin sadece aracı olduğudur ve paylaşılan şeylerin milyonlarca dosya olması bunun denetimini imkansız hale getirmektedir.Kimse kullanıcıları cezalandırma yoluna gitmeyip(bu biraz imkansız) daima site ya da programı yapan şirkete dava açmaktadır. bu açıdan bakılacak olursa her ne kadar müzik ya da film şirketleri davayı kazanmış olsada her yeni davadan sonra yeni ve daha iyi yöntemler orataya çıkmıştır.

Yani Görülmektedir ki bu tür sitelerin ya da programların tazminatlara mahkum edilmesi,kapatılması işe yaramamış her seferinde yeni yöntemler ortaya çıkmıştır.bugün dünyada günde terabyte'ları aşan miktarda kullanıcılar dosya paylaşımı yapmaktadırlar.bunu önlemek biraz imkansız gibi birşey.üstelik teknolojinin gelişmesi ile birlikte internet hızının artması bu tür paylaşımları kolaylaştırmaktadır.10 yıl önce 1 saatte indiremediğimiz mp3 parçalarının yerini bugün 10 dakikada inen filmler,oyunlar almıştır.