Mesajı Okuyun
Old 14-08-2007, 02:51   #3
Av.Ergün Vardar

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
Esas: 1969/9-930
Karar: 1971/61
Karar Tarihi: 03.02.1971
ÖZET: Aynı işyerinde ve aynı ortamda çalışanlar arasında mücerret <hükümlü kişi> ayırımı yapmak ve sosyal sigortalar kanunlarının sağladığı haklardan bu kimseleri yararlandırmamak hak ve kanun anlayışına da aykırı düşer.

(1475 S. K. m. 25) (506 S. K. m.3)
Dava: Davacı Kurum, davalının, işyerinde çalıştırdığı hükümlülere ödediği işçilik ücreti üzerinden sigorta primi ödemediğinden ölçümleme yoluyla prim tahakkuk ettirildiğini, ancak, davalının itirazı üzerine Prim İtiraz Komisyonunca prim tahakkuku iptal edildiğini ileri sürerek, anılan komisyon kararının kaldırılmasını istemiştir.
Mahkeme, ceza ve ıslah evleri dışındaki atölyelerde çalıştırılan hükümlülerin sigortalı sayılacakları yolunda 506 sayılı Yasada bir hüküm bulunmadığı gerekçesiyle davayı reddeylemiştir.
Gerçekten 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun 3 üncü maddesinin 1 inci bendinde aynen: <bu Kanunun uygulanmasında.... yalnız ceza ve ıslah evleri içindeki atölyelerde çalıştırılan mahk
ûmların" sigortalı sayılamayacakları yazılıdır.
Davaya konu olan ve adlarına prim ödenmesi istenen hükümlülerin ceza ve ıslahevi dışında ve özellikle davalıya ait K..... Kiremit ve Tuğla Fabrikasında çalıştıkları taraflar arasında uyuşmazlık konusu değildir. Bir kere hükümlülerin bu yerdeki çalışmaları bir atölye çalışması gibi nitelendirildiği takdirde, bu kere kanun koyucunun iş kazaları ve çalışanların sigorta güvenliği yönünden 3 üncü maddenin 1 inci bendinde yaptığı ayırımı göz önünde tutmak gerekir.
Aynı işyerinde ve aynı ortamda çalışanlar arasında mücerret <hükümlü kişi" ayırımı yapmak ve sosyal sigortalar kanunlarının sağladığı haklardan bu kimseleri yararlandırmamak hak ve kanun anlayışına da aykırı düşer.
Mahkemenin, işyeri ile hükümlülerin tabi oldukları çalışma koşullarına ve özellikle 506 sayılı Kanunun anılan bendinin açık metnine ve metinde güdülen amaca bakmayarak yazılı şekilde karar vermesi yasalara aykırıdır ve davacının temyiz itirazı bu bakımdan yerindedir.
Temyiz edilen kararın gösterilen sebepten bozulmasına 10486/16944 sayı ile 30.12.1968 gününde ) karar verilip yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; bazı sebep ve düşüncelerle eski hükümde direnmeye karar verilmiştir.
TEMYİZ EDEN: Davacı S.S.K.
Karar: Çocuk Ceza ve Islahevi tarafından, davalıya ait işyerinde çalıştırılan hükümlülere ödenen ücretler üzerinden sigorta primleri yatırılmadığından, Sosyal Sigortalar Kurumunca, resen ölçümleme yoluyla tahakkuk ettirilen primlere davalı tarafından itiraz edilmiş, Prim İtiraz Komisyonunca ölçümleme işleminin bozulmasına karar verilmiştir. Davacı, dava dilekçesinde bu Komisyon Kararının iptalini istemiştir. Ceza ve Islahevleri dışındaki bir işyerinde çalıştırılan hükümlülerin, sigortalı sayılıp sayılmayacakları, taraflar arasında uyuşmazlık konusudur. Mahkemece, bu hükümlülerin sigortalı sayılmayacakları görüşüyle dava reddedilmiştir.
506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun 3 üncü maddesinin 1 inci bendinde: ( yalnız Ceza ve Islahevleri içindeki atölyelerde çalıştırılan mahkûmların ) sigortalı sayılmayacakları açıklanmıştır. Oysaki bu davada sözü edilen hükümlüler, Ceza ve Islahevi dışında, davalıya ait kiremit ve tuğla fabrikasında bir ücret karşılığında çalışmışlardır. Bu hükümlüler ile davalı işveren arasındaki hizmet sözleşmesi özel kanun ve tüzük hükümlerince, Adalet Bakanlığı aracılığı ile düzenlenmiştir. Kanun koyucu, hükümlüleri korumak amacıyla, 506 sayılı Kanunun 3 üncü maddesindeki istisnaî hükmü sevketmekle Ceza ve Islahevleri atölyeleri dışında çalıştırılacak hükümlü işçilerin sigortalı sayılarak Sosyal Sigorta yardımlarından yararlandırılmalarını temin etmek istemiştir.
Bu durum karşısında, davada sözü geçen hükümlü işçilerin de sigortalı sayılmaları gerekmektedir.
Mahkemece, özel dairenin yerinde olan bozma ilâmına uyulmayarak, eski hükümde direnilmesi bu yönlerden yasaya ve usule aykırı bulunmaktadır.
Sonuç: Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüne, direnme kararının yukarıda gösterilen nedenlerle H.U.M.K. nun 429 uncu maddesi gereğince BOZULMASINA, 3.2.1971 gününde çoğunlukla karar verildi. (¤¤)


Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programları
**************************************