Mesajı Okuyun
Old 27-10-2006, 21:26   #2
VARTO'LU

 
Varsayılan

1982 Anayasası'nın 40. maddesinin 2. fıkrası
Alıntı:
Kişinin, resmi görevliler tarafından vaki haksız işlemler sonucu uğradığı zarar da, kanuna göre, Devletçe tazmin edilir. Devletin sorumlu olan ilgili görevliye rücu hakkı saklıdır.

hükmünü, 177. maddesinin (e) fıkrası ise
Alıntı:
e) Anayasanın halkoylaması sonucu kabulünün ilanıyle birlikte yürürlüğe girecek hükümleri ve mevcut ve kurulacak kurum, kuruluş ve kurullar için yeniden kanun yapılması veya mevcut kanunlarda değişiklik yapılması gerekiyorsa bunlara ilişkin işlemler mevcut kanunların Anayasaya aykırı olmayan hükümleri veya doğrudan Anayasa hükümleri, Anayasanın 11 inci maddesi gereğince uygulanır.

hükmünü içermektedir.
Alıntı:
"resmi görevlilerin haksız işlemleri sonucu zarara uğradığı"

iddiasında bulunan bir gerçek veya tüzel kişi Türkiye Cumhuriyeti Devleti aleyhine dava açabilir. Böylesi bir dava, 1982 yılı üzerinden geçer 24 yıla rağmen hala özel bir kanunda düzenlenmedi. Ama görev yönünden 469 sayılı Kanunun 3. maddesinde
Alıntı:
Asliye mahkemeleri sulh mahkemelerinin salahiyetleri haricinde kalan bilcümle hukuk, ceza, ticaret davalarını usul ve kanuna tevfikan kabili temyiz olmak üzere görür.

hükmü var.
Birar araştırma kimi yargı kararlarına, örneğin, adli faaliyetin yeterince yerine getirmemesi nedeni ile "Türkiye Cumhuriyeti devletine izafeten Yargıtay Başkanlığı" aleyhine açılan bir grup davada,
Alıntı:
bu konu kanunla düzenlenmediği için uğranılan zararların giderimi için dava açılmayacağı
içerikli Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kararlarına ulaşabilirsiniz.
İlgilenenlere önbilgi notudur.