Mesajı Okuyun
Old 08-08-2007, 15:13   #4
Bozburun

 
Varsayılan

Açıklamanızdan kimin kime kira ödediği anlaşılmamakla beraber,aradaki ilişkinin bir işletme sözleşmesi mahiyetinde olduğu görülmektedir.İş K.nun 2.madddesinin 6.fıkrası, iki işveren arasında kurulan hukuki bağın bir işveren-alt işveren bağı olabilmesi için gereken koşulları saymaktadır.Buna göre , sizin kurum sosyal tesisinin işletilmesi, kurumun mal ve hizmetine ilişkin yardımcı bir iş olmadığı gibi,teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren bir iş de değildir.O sebeple işletmede istihdam edilen personelin iş hukukundan doğan taleplerinin muhatabı kurum olmamalıdır.Tabii bu benim fikrim. Yargıtay bu konuda tam aksi görüştedir.Müvekkilinizin işletme personeli ve üretilen hizmet üzerinde etkin bir söz sahibi oluş hâli, O'nun aynı zamanda işetme personelinin de işvereni sayılmasına yol açacaktır.Nitekim aşağıya alınan bir kararı,
sizinkine az çok benzer durumdaki bir olayda Yargıtay 9.H.D.nin konuya bakışı
hakkında bir fikir vermektedir.
Bence sizin dikkat etmeniz gereken şey, işetmeci ile yapılacak sözleşmedir.
Yargıya intikal eden olaylarda mahkemelerin gözettiği budur. kurumunuzun işletmeciye rücu edebilmesini sağlayacak hallerin sözleşmede yer alması çok önemlidir.
İyi günler.




Yargıtay
9. Hukuk Dairesi
E.2003/9005
K.2003/9805
T.26.5.2003

İHBAR, KIDEM TAZMİNATI, İZİN ÜCRETİ, YEMEK BEDELİ ALACAĞI

SÖZLEŞME HÜKÜMLERİNE GÖRE DAVALI KURUM 1475 SAYILI İŞ KANUNU'NUN 1/SON MADDESİ KAPSAMINDA ASIL İŞVEREN OLUP ALT İŞVERENLE BİRLİKTE SORUMLUDUR; KURUMUN İHALE MAKAMI OLUP, ASIL İŞVEREN OLMADIĞI GEREKÇESİYLE DAVANIN HUSUMETTEN REDDİ İLE FESİHTEN SONRAKİ SÖZLEŞMENİN TÜM SÜREYE UYGULANMASI ŞEKLİNDE KARAR VERİLMESİ HATALIDIR; İNFAZ SIRASINDA GÖZETİLMESİ MÜMKÜN OLAN KATMA DEĞER VERGİSİNİN AVUKATLIK ÜCRETİ İLE BİRLİKTE KARAR ALTINA ALINMASI DA İSABETSİZDİR.

4857/md. 2 (1475/md.1)
2709/md. 73

Davacı, ihbar, kıdem tazminatı, izin ücreti, yemek bedeli alacağının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.

Yerel mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.

Hüküm süresi içinde davalı AR-TEM ve davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

1- Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.

2- Davalı TEDAŞ Diyarbakır Elektrik Dağıtım Müessese Müdürlüğü'nün işyerlerindeki temizlik işini ihalelerle alt taşeronlara verdiği, davacının bu taşeronlar nezdinde çalıştığı, ihale sözleşmesinin sona ermesi üzerine de yeni ihale davalı taşeron şirketçe alınmasına rağmen hizmet aktinin feshedildiği, anlaşılmaktadır. Davalılar arasındaki temizlik ihale sözleşmesi incelendiğinde sözleşmenin 6/d. 7. maddeleri uyarınca işçi sayısı ve çalışma saatlerinin 11. maddesi uyarınca işçilerin kıyafetlerinin değiştirilerek işçilerin kimler olacağının davalı Tedaş kurumunca belirlendiği, çalışacakların Tedaş'ın kurallarına uyacaklarının, üzerlerinin güvenlik görevlilerince aranacağının ve Tedaş kurumunun sağlık hizmetlerinden faydalanacaklarının düzenlendiği uyuşmazlık konusu değildir. Bu hukuksal olgulara göre davalı Tedaş kurumu 1475 sayılı İş Kanunu'nun 1/son maddesi kapsamında asıl işveren olup alt işverenle birlikte sorumludur. Tedaş kurumunun ihale makamı olup, asıl işveren olmadığı gerekçesiyle davanın husumetten reddine karar verilmesi hatalıdır.