Mesajı Okuyun
Old 14-01-2010, 12:02   #2
Av.Özlem Ay Bilgin

 
Varsayılan Kendi Soruma Bulduğum Yanıtı Ekliyorum

Tekrar Merhaba Arkadaşlar,
Dün bu kararla ilgili olarak, kararı veren icra hakimi ile görüştüm ve sorumda belirtmiş olduğum tereddütlerimi hakime de izah ettim.
Kararda geçen "borçlunun 3 aya kadar tazyik hapsiyle cezalandırılmasına, hapsin tatbikine başlandıktan sonra, borcun tamamanın veya tahakkuk eden 1 aylık nafaka borcunun ödenmesi halinde tahliyesine" şeklindeki ibarenin tam olarak ne anlama geldiğini tartıştık ve hakim ilk tahminim doğrultusunda, birikmiş nafaka alacağının adi alacak olarak kabul edildiği, şikayetin sadece cari nafaka alacağına ilişkin olduğu ve bundan dolayı ceza hükmü verildiği, bu nedenle de şikayet konusu cari nafakanın ödenmesi halinde borçlunun tahliye edilebileceğini söyledi.
Ben de bu durumda dosyaya yapılacak ödemelerin BK.m.84gereğince, öncelikle faiz ve masraflar ile asıl alacağa mahsup edilmesi gerektiğini ifade ettim. Ancak hakim, bu durumda BK.m.84'ün uygulanamayacağını belirtti.
İkinci sorumla ilgili olarak da, kanun değişikliğine rağmen, yeniden şikayet hakkının ancak bu cezanın infazından sonra doğabileceğini, bunun Yargıtay kararlarıyla yerleşmiş bir uygulama olduğunu ifade etti. Tabii, ben de Yargıtay içtihatlarının kanunun değişmeden önceki hükümleri doğrultusunda olduğunu, kanun değişikliğine rağmen halen bu doğrultuda karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu belirttim.
Hakimin bu görüşleri ve benim yorumlarımla ilgili olarak, meslektaşlarımın olaya uygun Yargıtay kararları ile görüşlerini paylaşmalarını rica ediyorum.
Herkese iyi çalışmalar...